Yoksulluk sınırının altında kalan ücretler ve yüksek yaşam maliyetleri, milyonlarca vatandaşı borca mahkûm etti. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin eylül ayı verileri, bireysel ve ticari borçlulukta rekor seviyelerin görüldüğünü ortaya koydu. Son bir yılda kişi başına düşen ortalama borç 86 bin 324 TL’den 123 bin 124 TL’ye yükselerek yüzde 42,6 arttı. Bireysel kredi borçlu sayısı ise 1,8 milyon kişi artarak 43 milyona dayandı. Bu rakam, Türkiye nüfusunun yarısının bankalara borçlu olduğunu gösteriyor.

Toplam nakdi kredi hacmi 22 trilyon 223 milyar TL’ye ulaştı. Tasfiye olunacak krediler 630 milyar TL’ye yükselirken, bu tutar ağustos ayına göre 38 milyar TL artış gösterdi. Bir yıllık artış oranı ise yüzde 88 olarak kaydedildi. Ticari kredi bakiyesi 17 trilyon TL seviyesine yaklaşırken, son bir yıldaki artış yüzde 40 oldu. Tasfiye olunacak ticari krediler de bir yılda yüzde 73 arttı.
Sektörel bazda borçlanmada en büyük artış yüzde 49 ile inşaat sektöründe yaşandı. Bu sektörü yüzde 48 ile tarım ve ormancılık, yüzde 46 ile turizm takip etti. Geri ödenemeyen kredi oranının en yüksek olduğu sektör de yüzde 4,5 ile yine inşaat oldu.
40 milyon kişi kredi kartı borçlusu
Bireysel kredi borç bakiyesi bir yılda yüzde 49 artarak 5 trilyon 300 milyar TL’ye çıktı. Kredi kartları bu borcun en büyük kısmını oluşturuyor. Bireysel kredi kartı bakiyesi 2 trilyon 649 milyar TL’ye ulaşırken Türkiye’de 40,1 milyon kişi kredi kartı borçlusu hâline geldi. Kişi başına düşen kredi kartı borcu bir yılda 43 bin 858 TL’den 66 bin 92 TL’ye çıktı. Kart borçlarındaki artış oranı yüzde 50,7 olurken deprem bölgesi illeri Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’da artış oranları yüzde 70’i aştı.
Ek hesap kullanımı patladı
Gelirlerin temel ihtiyaçları karşılamaya yetmemesi nedeniyle milyonlarca kişi düşük faizli Kredili Mevduat Hesapları’na (KMH) yöneldi. KMH kullanıcı sayısı 31,2 milyon kişiye ulaşırken hesap bakiyesi 670 milyar TL oldu. Son bir yılda bu bakiyedeki artış yüzde 83’e çıktı. Kişi başına düşen KMH borcu ise 21 bin 507 TL’ye çıkarak neredeyse asgari ücret seviyesine ulaştı.

Ekonomi yönetiminin ücretleri baskılayan politikaları ve yüksek yaşam maliyetleri altında ezilen vatandaşların borçluluğu, kredi ve kart kullanımında tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Uzmanlar, sürdürülebilir olmayan bu borç yükünün hem hane halkı hem de ekonomi için risk oluşturduğunu belirtiyor.





