Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan yeni komisyon, ilk toplantısını gerçekleştirerek adından karar alma mekanizmasına kadar pek çok kritik başlığı ele alacak. Toplantıların basına açık olup olmayacağı ve tutanakların yayımlanıp yayımlanmayacağı da ilk toplantının gündeminde yer alacak.
Komisyonun Adı Belirsizliğini Koruyor
Komisyonun ismi konusunda siyasi partiler arasında uzlaşı sağlanamadı. MHP, “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” adını önerirken; CHP, ismin “demokrasi” vurgusu taşıması gerektiğini savunuyor. Komisyonun resmi ismi ilk toplantıda şekillenecek.
Karar Alma Süreci: 5’te 3 mü, 3’te 2 mi?
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonda kararların 51 üyenin 5’te 3 çoğunluğuyla alınacağını belirtirken; muhalefet partileri bu oranın 3’te 2 olması gerektiğini dile getiriyor. Karar alma yöntemi, komisyonun etkinliğini doğrudan etkileyecek başlıklardan biri olarak öne çıkıyor.
Toplantılar Basına Kapalı Olabilir
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, komisyon toplantılarının basına kapalı yürütüleceğini açıkladı. Ancak muhalefet partileri, “sürecin şeffaf yürütülmesi” gerektiğini vurgulayarak, toplantı tutanaklarının kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyor.
Komisyonun Yapısı
Toplam 51 üyeden oluşan komisyonda dağılım şöyle olacak:
- 21 AK Parti
- 10 CHP
- 4 MHP
- 4 DEM Parti
- 3 Yeni Yol Grubu
İYİ Parti için ayrılan 3 kişilik kontenjana rağmen parti komisyonda yer almayacak.
Komisyonda Öne Çıkan İsimler
- AK Parti: Mustafa Şen, Kürşad Zorlu, Hüseyin Yayman, Abdulhamit Gül, Cüneyt Yüksel
- CHP: Murat Emir, Sezgin Tanrıkulu, Türkan Elçi
- MHP: Feti Yıldız
- DEM Parti: Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş
Gündem Yoğun: Ceza ve Terör Yasaları Masada
Komisyonun çalışma takviminde Ceza İnfaz Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu gibi hayati düzenlemeler bulunuyor. Ayrıca uzman görüşleri alınacak ve Anadolu’nun farklı bölgelerinde yapılacak saha araştırmalarıyla kamuoyu nabzı tutulacak.
Süreç Kritik, Gözler İlk Kararlarda
Komisyonun ilk toplantısında alınacak kararlar, yalnızca iç işleyişi değil, kamuoyuna olan güveni ve siyasi partiler arası diyaloğu da doğrudan etkileyecek. Tüm gözler, oluşacak karar mekanizmaları ve toplantıların şeffaflığı konusundaki uzlaşılarda olacak.




