Ziyaretin ikinci gününde muhtarlar, basın mensupları ile AK Parti Kadın Kollarından oluşan heyet, Doğubayazıt ilçesinin tarihi yerlerini gezdi.

EN BÜYÜK İKİNCİ METEOR ÇUKURU

Gezi kapsamında ilk olarak, Gürbulak sınır kapısı yakınlarında bulunan dünyanın en büyük ikinci meteor çukuruna gidildi. Meteor çukurunun yakından görülmesinin ardından sırasıyla Ağrı Dağı'nın güney karşısındaki Telçeker ile Üzengili köyleri arasında yer alan Nuh'un gemisi, Ahmed-i Hani Türbesi, Doğubayazıt Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Bayazıt eski Camii ile kilim halı dokuma yeri gezildi.

AHMED-İ HANİ TÜRBESİ

İnegöl heyetine gezi sırasında rehberlik eden Sınır Mülki İdare Amirliği Yazı İşleri Müdürü Erol Abaylı, "Meteor çukuru dünyanın en büyük ikinci meteor çukuru. Meteor çukuru, Gürbulak sınır kapısı yakınlarında bulunuyor. 1892 senesinde bu noktaya bir göktaşı düşmüş ve büyük bir çukur açılmıştır. Topkapı Sarayı'ndan sonra ikinci teşkilatlı saray olan İshak Paşa Sarayı 1784 yılında yapılmıştır. İnşası yaklaşık 100 yıl süren saray aslen bir külliyedir. İshak Paşa Sarayı, Ağrı'nın en önemli tarihi varlıklarından olan ve dünyaca üne sahiptir. 1685 yılında İshak Paşa'nın babası Çolak Abdi Paşa tarafından yapımına başlanan saray, oğlu İshak Paşa tarafından 1784 yılında tamamlanmıştır. Kayalık bir zemine oturan bina 7600 m2 bir alanı kaplamaktadır. Duvarlarının yüksekliği 12-15 metre arasında değişir. Sarayın planında Türk sarayları geleneği düşünülmüş ve bina teşkilatı kümeler şeklinde iç içe 2 avlunun çevresinde toplanmıştır. Birinci avluyu 2. avluya tonozlu bir geçit bağlar. 2. avlunun 4 yanı bina kümeleri ile çevrilidir. Saray Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı'nın mimari özelliklerini birleştirmiştir. Doğubayazıt kalesi, İshakpaşa Sarayı yakınındaki sarp bir kayalık üzerine kurulmuştur. Kalenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak burada bulunan kabartmalı bir mezar, kalenin bir Urartu eseri olduğunu göstermektedir. Tarih boyunca birçok devlet arasında el değiştiren kale, Yavuz Sultan Selim' in Çaldıran seferi sırasında Osmanlıların eline geçmiştir. Bayazıt Cami, Bayazıt Kalesinin güney eteğinde yer alan ve Osmanlı hükümdarı I. Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen bir eserdir. Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir teras oluşturulmuş ve üzerinde bu camii inşa edilmiştir. Camii fazla bir tahribat görmemekle beraber yerleşim yerlerine uzaklığından dolayı bugün kullanılamamaktadır. Ahmed-i Hani Türbesi ise 1651 Yılında doğan ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmeyen Ahmed-i Hani'ye ait bir türbedir. Türbenin yanında sonraları bir de camii yapılmıştır. Nuh'un Gemisi de Ağrı Dağı'nın güney karşısındaki Telçeker ile Üzengili köyleri arasında doğal bir anıttır. Aslında bu anıt, gemi biçiminde bir şekil (siluet) izdir. Nuh Tufanı sonucunda karaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir" diye konuştu.

YÖRESEL YEMEKLER YENDİ

Tarihi yerlerin gezilmesinin ardından şehir merkezine gelen heyet, kısa bir şehir turu attı. Turun ardından İnegöl heyeti daha sonra Kaymakam Ulaş Akhan'ın yemekte misafiri oldu. Akşam yemeğinde yöresel yemekler yendi.

20 YIL GERİDE

İnegöl Muhtarlar Derneği Başkanı Resul Kayman, "Bizim yaşadığımız yere göre burası 20 yıl geride. Devletten alınan ödenek kullanılmamış. Vatandaşın hizmetinde kullanılmayanlar başka yerlerde kullanılmış. Ben 2000 yılında buradan geçtiğimde burası daha çok güzeldi. Ama bugün atıl ve unutulmuş mezbelelik bir durumda. İnşallah idarecilerimiz ilçeye güzel hizmetler yapacak. İnegöl'le hiçbir şeklide kıyaslayamayız. Sadece insanların sıcakkanlı olmaları İnegöl'le kıyaslanabilir. Bu insanlarda geçmişteki yöneticilerden ve belediyelerden yeterince hizmet alamamış. İnegöl bizim için Paris" diye konuştu.