Sivas yakınlarında yaşanan sarsıntılar, uzmanları “büyük bir deprem riski var mı?” sorusunun peşine düşürüyor. Prof. Dr. Naci Görür ve diğer yerbilim uzmanlarının açıklamaları, bölgedeki aktif fay hatlarının durumu ve olası senaryolar açısından önemli veriler sunuyor.
Sivas’ta Son Sarsıntılar ve Prof. Dr. Naci Görür’ün Uyarısı
- 26 Haziran 2025 tarihinde Sivas’ın Ulaş ilçesinde 3,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. AFAD bu depremin yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde olduğunu açıkladı.
- Prof. Dr. Naci Görür, bu sarsıntının Ecemiş Fay Zonu’nun Tecer kolu üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Görür, bu fay kolunun 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Fay Hatlarının Durumu ve Tehlike Seviyesi
- Ecemiş Fayı, sol yönlü bir doğrultu atımlı fay olarak tanımlanıyor ve Kayseri’den başlayıp Mersin’e kadar uzanan bir yapı olduğu ifade ediliyor.
- Sivas’ın kuzeyi — özellikle Koyulhisar, Gölova, Akıncılar ve Suşehri gibi ilçeler — jeolojik olarak daha riskli bölgeler olarak görülüyor çünkü bu ilçeler Kuzey Anadolu Fay Hattı’na daha yakın konumdalar.
- Sivas kent merkezi görece daha güvenli kabul edilse de, kuzey ve bazı doğu bölgelere gidildikçe fay hatlarının etkisi artıyor. Ayrıca güneyde Kızılırmak vadisinden geçen fay zonları var ve bunlar da bölgesel risk oluşturuyor.
Olası Senaryolar ve Ne Yapılması Gerekli
- Görür ve diğer bilim insanları, bu fay hatlarının uzun sürede sessiz kalmış olsalar da potansiyel olarak büyük depremler üretebileceği uyarısında bulunuyor. Yani “sessiz fay” diye geçiştirilen hatlar her zaman tehlikesiz değil.
- Bölge halkına önerilenler arasında özellikle yapıların depreme dayanıklılık durumu, eski binaların güçlendirilmesi ve olası bir deprem öncesinde afet planlarının gözden geçirilmesi yer alıyor.
Sivas, tümüyle “yüksek riskli bölge” olarak ilan edilmiş değil; ama özellikle aktif fay hatlarına yakın ilçelerde yaşayanların riski küçümsememesi gerekiyor. Ecemiş Fayı’nın Tecer kolu gibi hatların oluşturduğu tehdit, hem büyüklük hem de olası etki açısından göz ardı edilemeyecek durumda.
Bilim insanlarına göre, panic yerine bilinçli hazırlık ve doğru bilgi paylaşımı öncelik olmalı. Yapı denetimleri, yerleşim alanlarının düzenlenmesi ve deprem riski haritalarının bölge halkına ulaşması gibi adımlar, can ve mal güvenliği bakımından kritik önem taşıyor.
