Elektronik imzaları kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyen organize suç şebekesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, çetenin lideri olduğu belirlenen Ziya Kadiroğlu yeniden gündeme geldi. "Ziya Hoca" kod adıyla bilinen Kadiroğlu’nun, 2016 yılında 16 kişilik sahte diploma şebekesinin elebaşı olarak 354 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı ortaya çıktı.
Sahte E-İmzalarla Belge Üretmişler
Başlatılan soruşturma, Gazi Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) personeli adına sahte elektronik imza düzenlendiğinin tespit edilmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütüldü.
Şebekenin, sahte e-imzalarla sürücü belgesi ve mezuniyet diploması ürettiği, hatta direksiyon sınavlarında başarısız olan adayları sistem üzerinden "başarılı" göstermeyi başardığı belirlendi.
134 Gözaltı, 16 Tutuklama
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 134 kişiden 16'sı tutuklanırken, mayıs ayında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Şüpheliler hakkında,
- ÖSYM Kanunu’na muhalefet,
- Resmi belgede sahtecilik,
- Bilişim sistemine girme,
- Verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme
gibi suçlardan 6 yıldan 45 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırma talep edildi.
Kadiroğlu 354 Yıl Hapisle Yargılanmıştı
Gündemdeki soruşturmanın kilit ismi Ziya Kadiroğlu’nun ismi ilk kez anılmıyor. 2016 yılında “resmi belgede sahtecilik, suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından yargılanan Kadiroğlu, o dönem 354 yıl hapis cezası istemiyle hâkim karşısına çıkmış ancak beraat etmişti.
Kadiroğlu’nun 1999’dan bu yana çok sayıda soruşturmada adı geçerken, 2010, 2012 ve 2016 yıllarında da “örgüt lideri” sıfatıyla üç ayrı dosyadan yargılandığı öğrenildi. Sadece 2002 ve 2005 yılına ait davalardan hüküm giyen Kadiroğlu, bu dosyalar kapsamında toplam beş yıl cezaevinde kaldı. Diğer 10 dosyada ise beraat etti.
Gözler Yeni Davada
Sahte e-imza çetesine yönelik açılan yeni davada, Ziya Kadiroğlu hakkında verilecek karar şimdiden kamuoyunun gündeminde yerini aldı. Yargı süreci devam ederken, benzeri sahtekârlık olaylarının engellenmesi adına e-imza sistemlerinin güvenliği bir kez daha tartışma konusu oldu.
