Türkiye, aktif fay hatlarıyla dünyanın en riskli deprem bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu nedenle deprem bilimciler ve jeologlar, kamuoyunun en çok ilgi gösterdiği uzmanlar arasında yer alıyor. Bu isimlerden biri de “Deprem Hocası” olarak tanınan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy. Kendine özgü anlatımı, farklı teorileri ve medyadaki etkin duruşuyla tanınan Üşümezsoy, Türkiye’de depremler üzerine yaptığı açıklamalarla dikkat çekiyor.
Rize’de Başlayan Bir Bilim Yolculuğu
1950 yılında Rize’de dünyaya gelen Şener Üşümezsoy, eğitimine memleketinde başladı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra yükseköğrenim için İstanbul’a geldi. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’ne girerek jeoloji mühendisliği alanında eğitim aldı ve 1974 yılında mezun oldu.
Üniversite yıllarından itibaren jeolojiye olan ilgisini akademik bir kariyere dönüştüren Üşümezsoy, aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamladı. Uzmanlık alanı Yapısal Jeoloji, Tektonik ve Petrogarfi olan Üşümezsoy, fay hatlarının yapısı, kayaçların deformasyonu ve levha hareketleri üzerine önemli çalışmalar gerçekleştirdi.
Akademik Kariyer ve Bilimsel Çalışmalar
Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Yapısal Jeoloji ve Tektonik” Anabilim Dalı’nda çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Akademik görevinden emekli olmasına rağmen saha araştırmalarına, bilimsel analizlerine ve medya üzerinden kamuoyunu bilgilendirme faaliyetlerine devam ediyor.
Üşümezsoy’un Tanınmasını Sağlayan 1999 Gölcük Depremi
Prof. Dr. Üşümezsoy’un Türkiye genelinde tanınması, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrası gerçekleşti. Bu dönemde televizyon programlarında ve haber bültenlerinde sık sık yer alarak deprem riskleri hakkında açıklamalarda bulundu. Özellikle Kuzey Anadolu Fayı ve Beklenen Büyük İstanbul Depremi üzerine yaptığı değerlendirmelerle kamuoyunun dikkatini çekti.
Farklı Teoriler ve Bilimsel Yaklaşımı
Şener Üşümezsoy, klasik yaklaşımlardan farklı analizleriyle tanınan bir bilim insanı. Marmara Denizi’ndeki fay hatları üzerine geliştirdiği “stres transferi” modeliyle, 1999 depremi sonrasında enerjinin nereye yöneldiğini detaylı biçimde inceledi. Bazı yorumlarında ana akım deprem uzmanlarından ayrışarak Marmara’daki risk dağılımına dair farklı senaryolar ortaya koydu.
Üşümezsoy, “Kumburgaz çukurundaki fay kilitli değil, enerji başka segmentlere kaydı” gibi iddialı tespitleriyle akademik çevrelerde de tartışmalara neden oldu. Ancak bu özgün yaklaşımı, onu Türkiye’de deprem bilincinin gelişmesine katkı sağlayan isimlerden biri haline getirdi.
Medya Figürü ve İletişim Tarzı
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yalnızca bir akademisyen değil, aynı zamanda güçlü bir medya figürü olarak da tanınıyor. Katıldığı televizyon programlarında renkli kalemleri, haritaları ve kendi çizimleriyle depremleri görselleştirerek anlatıyor. Açık ve iddialı üslubuyla dikkat çeken Üşümezsoy, teknik bilgileri sade bir dille aktararak geniş kitlelere ulaşmayı başarıyor.
Türk Bilim Dünyasında “Deprem Hocası”
Bugün 75 yaşında olan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Türkiye’nin deprem gerçeğini anlatan en deneyimli uzmanlardan biri olarak kabul ediliyor. Bilimsel yaklaşımı, farklı teorileri ve yıllara dayanan saha tecrübesiyle “Deprem Hocası” unvanını taşıyor. Emekli olmasına rağmen, çalışmalarını sürdürmeye ve kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor.
