İlaç temini ve erişimi, her ülkenin sağlık sisteminin en hassas noktalarından biridir. Ülkemizde de son dönemde yaşanan ilaç krizi, hastaları ve hasta yakınlarını derinden etkileyen bir sorun haline gelmiştir. Bu makalede, Türkiye'deki ilaç krizini ve özellikle "Dravet Sendromu" hastalarının yaşadığı sıkıntıları inceleyeceğiz.

Siz de ruh hastası olabilirsiniz? Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir? Siz de ruh hastası olabilirsiniz? Obsesif Kompulsif Bozukluk nedir?

İlaç Tekellerinin Geri Adımı

kriizz

Son zamanlarda, Türkiye'deki ilaç fiyatlarının euro kuruna endekslenmesi ve kamu tarafından belirlenen bu kura göre ilaç fiyatlarının artırılması, ilaç tekellerini harekete geçirdi. Bazı ilaç tekelleri, mevcut fiyatlandırma ve geri ödeme politikalarını gerekçe göstererek, Türkiye'ye hayati öneme sahip ilaçları getirmeme kararı aldı. Bu kararın ardından, ilaç temini konusundaki sıkıntılar daha da derinleşti.

İlaç Krizi ve Hastalar

ilaaaç

İlaç krizi, organ nakli ve kanser tedavisi gibi hayati öneme sahip birçok hastalığın tedavisini olumsuz etkiliyor. Ancak bu soruna son olarak Dravet sendromu hastaları da eklenmiştir. Dravet sendromu, epilepsiye dirençli bir hastalıktır ve hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Dravet sendromu nedir?

Dravet sendromu, 10 bin doğumda bir görülen nadir bir hastalıktır. Hastalarda nöbetlerin sıklıkla görülmesi, bağışıklık sisteminin zayıf olması gibi sorunlar yaşanır. Bu hastaların tedavisinde kullanılan ilaçlar, nöbetlerin kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar.

Dravet Sendromu Hasta ve Yakınları Derneği Başkanı Özlem Ülüş Duran, bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların hayati önem taşıdığını belirtiyor. Nöbetlerin bazı hastalarda 1,5-2 saat kadar sürebildiğini ve bu nöbetlerin yoğun bakım gerektirebileceğini söylüyor.

İlaç temini sorunu

Son birkaç aydır, Dravet sendromlu hastaların kullandığı ilaçlar piyasada bulunamıyor. Bulunan ilaçların fiyatları ise oldukça yüksek ve özellikle hasta yakınları için büyük bir yük oluşturuyor. Özlem Ülüş Duran, bir aylık doz için 270 euro ödediklerini ve ilacın 20 gün sonra geldiğini belirtiyor. Eğer ellerinde yedek ilaç olmasaydı, durumun ne kadar zorlaşacağını tahmin etmek güç.

Hasta dayanışması

Hasta ve hasta yakınları, bu zorlu dönemde kendi aralarında ilaçları paylaşmaya başladılar. Ancak bu, uzun vadeli bir çözüm değil ve hastaların kaderlerine terk edildiği bir durumu gösteriyor.