Evet bu haftaki Dipsizgölköyü kıraathane sohbetimize Ramazan münasebetiynen teravih namazına mutakiben meşelik meyve toplama noktasında tanzim satış reonlarının oradan devam ediyoruz. Muhteşem bir İnegöl manzarası eşliğinde. sağyanımız Dipsizgöl köy mezarlığı, sol yanımız Şahandere meşelik çukuru. Karşımızda karanlıklar içinde kaybolmuş gibi mahsun İnegöl. Havada bir sessizlik...
Teravih namazından çıkanlar sohbet mekanına gelmeye başlamış, Dalı Apo 'nun Nuri 'nin yaktığı semaverden mis gibi çay kokusu yayılmaktadır.İlled e bu hafta kekleri ben dağıtacam diyen berber Şaban'ın bağırması sessizliği bozar.
Birtaraftan vatandaş toplanmış, İncili Çavuş Dede gelmiştir.
süpürgeci Mümin dede: ''Sadıç desturun varise birkaç kelam etmek isterim.'' Deyen de; ''Tamamdır be sadıcım.Bu akşamki haspihalimiz de senden olsun varsın.'' Der İncili Çavuş dede.
''Mümin dede, rahmetli Dedem Korkut der idi ki; "Yağmur suları dağ başlarında değil ancak alçak vadilerde birikir. Kibirli insanların kalpleri de böyledir. Rahmet onların kalplerinden akar. Alçak gönüllülerin ise kalplerinde toplanır."
''Önce hepimiz aynı gemide yaşıyoruz edebiyatı. Arkasından siz kürekleri çekin biz tekneden ortalığı keselim. Yetmedi hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Sıkıntıları beraber aşacağız ama sıkıntı size, aşırma bize.
Ateş sıcak ortam gergin, getirin idamı önüme imzalıyalım.3 maymun.
Bu da yetmedi Türkiye ittifakı yapalım. Demiri soğutalım. Arkadan YSK kendini aklasın ateşi harlasın.
Şu güzelim ülkemin 1 milyon silahlı güvenlik gücü olmasına rağmen 40 yıldır terör olaylarının bitmemesi, bir vatandaş olarak çok zoruma gidiyor çok utanıyorum.
Şu güzelim ülkemin topraklarında yılda 2 mahsül alınıyor olmasına rağmen pahalı mazot, pahalı gübre, pahalı siyasetçiler yüzünden kendi ihtiyacımızı üretemiyor olmaktan utanıyorum.
1940'lı yıllara kadar yokluklar içerisinde Osmanlının borçlarını ödememize rağmen, 70 yıldır ekonomik krizlerle boğuşuyor ya da boğuşturuluyor olmaktan utanıyorum.
Allah aşkına taşa tohumu tersinden eksen düz bitecek. Bu güzelim ülkemi gerçekten sevecek. Allah için hizmet edecek siyasetçilere ne zaman kavuşacağız?
Mevcut siyasetçiler Lafontenden masallara devam etmekteler. Birileri çıkar Şubat Ocak'tan, Nisan Mart'tan iyi olacak hikayesi anlatır.
Birileri çıkar Martın sonu bahar edebiyatı yapar. Mayıs geldi bahar gelemedi.
Bekle ki 24 Haziran gele.
Kimisi demiri soğutur.
Bazıları da gider İstanbul'da mitili serer...
Evet evlatlarım, komşularım ve dahi Çavuş sadıcım. Biz yaşımızı başımızı aldık. Bu gün varız, yarın yokuz da bu bebelerin rabbim yardımcıları olsun gari. Çook zor, çok.''
Mühabbet devam eder giderr.
çok merak edenler Genç Gazete de alabilir. İllaki abone olmanız şart değil. Garip fakii.
