Muhtarların sıkıntılarını paylaşıyorum.


Eleştirilerine katılıyorum.


Bu ülkede seçimle gelen 3 sınıf yetkili var. Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve muhtarlar.


Her üçünü de halk seçiyor.


Milletvekili ile Belediye Başkanlarının maaşları da var, kadroları da? Sosyal hakları da var, yetkileri de?


Gel gelelim muhtarlar için aynı imkanlar söz konusu değil.


Muhtarlara 420 lira ?ödenek? veriliyor. Muhtarlar bu para ile sigorta primi mi yatırsın, yoksa geçimini mi sağlasın?


Devlet memuru statüsünde olup, memurların sahip olduğu haklara sahip olmayan, sembolik bir topluluktan bahsediyoruz.


Yetkileri sembolik, maaşları sembolik. Özlük hakları yok. Ne diye seçiyoruz ki bu muhtarları o zaman?


Bunca masrafa, bunca prosedüre ne gerek var?


Ben ülke yönetiminin mahalle ve köylerden başladığına inanıyorum.


Hatta evlerden başlar ülke yönetimi.


Sokağı, köyü, mahalleyi ne kadar yönetime ortak edebiliyorsak, o kadar çağdaş bir yönetime ulaştığımızı iddia edebiliriz.


Bana göre mahalle muhtarları Belediye Meclisinin doğal üyesi olmalı.


Yeni yerel yönetimler yasasından sonra köy muhtarları da bağlı olduğu belediyenin meclisinde yer alabilmeli. Etkili ve adil yerel yönetimlere işte böyle ulaşmış olabiliriz.


Ancak gelişmeler tam tersine. Muhtarlıklardan sonra köy kişiliği de de yavaş yavaş bitiyor.


Geçtiğimiz hafta, Türkiye Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Bekir Kahyaoğlu Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte, Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin?i ziyaret ettiler. Köy ve mahalle muhtarlıkları ile ilgili yeni bir yasa çıkarılmasını istediler.


Hüseyin Şahin eliyle , taleplerin yer aldığı dosya, TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Muammer Güler?e ulaşmış bulunuyor.


Türkiye?de 52 bin 983 tane muhtar var. Şu an ne işe yarıyorlar dersiniz? Bunca seçilmiş insan, halkın oyunu ve güvenini alan insan hangi yetkiye sahip?


Günlük yaşamda çok önemli role sahip olan muhtarlarımız neden adeta atıl bir konumda tutuluyor?


1924 yılından kalma, Köy ve mahalle muhtarlıklarının görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen yasalar bir an önce güncellenmeli.


1924 yılından bugüne Türkiye?de ve dünyada çok şey değişti. Ancak muhtarlar hala 90 yıl önceki sistemle yetkilendiriliyor.


Günümüz koşulları mutlaka dikkate alınmalı.


AK Parti Bursa milletvekili Hüseyin Şahin de muhtarların seçimle iş başına geldiğini ve demokrasinin teminatı olduklarını söylüyor.


?Muhtarlarımız çok doğru tespitleri var. Bunları bir dosya haline getirmişler.? Diyen Hüseyin Şahin, sunulan dosyayı sıkı bir şekilde takip edeceğinin ve çözüm için çaba harcayacağının sözünü veriyor.

İNEGÖL TANITIM GRUBUNA NE OLDU?


Bursa Valiliği koordinatörlüğünde, Bursa Kongre ve Tanıtım A.Ş kurulması kararı alınmış.


İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası?nın da dâhil olduğu bu proje ile bundan sonra Bursa, daha profesyonel ve sistemli bir şekilde tanıtılacakmış.


Bursa?nın bir derdi var. Özellikle Bursa turizminin değerlendirilmesi için Bursa Valisi Şahabeddin Harput başta olmak üzere yoğun bir çaba sarf ediliyor.


Tespitler şöyle;

· Bugüne kadar Bursa yeterince tanıtılamadı?

· Bursa?nın potansiyelleri yeterince ortaya çıkarılamadı.

· Bursa?nın zenginlikleri yeterince gösterilemedi.

· Bursa turizm noktasında istenilen noktaya ulaşamadı.

Söz konusu Şirketin faaliyete geçmesiyle bu tespitler ışığında, Bursanın profesyonel bir şekilde tanıtılması ve pazarlanması hedeflenecek.


Gıpta ettim doğrusu..


İnegöl Tanıtım Grubumuz vardı. Daha çok İnegöl Mobilyası?na odaklanmıştı. Akıbeti ne oldu peki?


Neden aynı tespitler ışığında İnegöl?ün tanıtımını masaya yatır mıyoruz?


Mobilya, köfte ve kaplıca başta olmak üzere İnegöl?ün de çok ciddi ve profesyonelce bir tanıtıma ihtiyacı var.


Bakalım İnegöl?ün Harput?u kim olur?