Dönem dönem yerelde ve globalde gerçekleşen krizler tabi ki birçok bireyi ve işletmeyi zor duruma sokar. Bu tarz dönemlerde bir taraftan nihai tüketicilerin tasarrufa yönelmeleri diğer taraftan işletmelerin mevcut durumlarını koruma amaçlı zam yapma ve/veya küçülme gibi önlemleri dönen çarkın daha da yavaş dönmesine sebep olmaktadır.
Birçok işletmenin işleri direkt olmasa da en direkt olarak nihai tüketiciye bağlıdır. Dolayısı ile kriz dönemlerindeki alım gücü azaldığında otomatik olarak işletmelerinde işleri zora girmektedir. Ancak kriz sadece bize yoktur, herkese vardır. Dolayısı hala bazı noktalarda şartlar eşit olabilir.
Kriz dönemleri özellikle işletme giderlerinin artık karşılanamaması durumlarında işletmelerin ilk başvurduğu çözüm tasarruf tedbirleri olmuştur. Tabi bu tasarruf, personel tasarrufu, reklam ve pazarlama faaliyetleri tasarrufu, ar-ge faaliyetleri tasarrufu gibi uzar gider. Eğer işletme üretim sektöründe ise maalesef kalite tasarrufu bile söz konusu.
Ancak kriz dönemlerinin bireylere ve işletmelere faydaları da vardır. Tabi önemli olan bunları görebilmek. Dediğim gibi kriz herkese vurduğu için şartlar nispeten eşittir. Dolayısı ile kriz fırsata çevirmenin yollarını aramak, kendi gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarmak, gerçek israf noktalarını görmek ancak böyle dönmelerde mümkün. Örnek vermek gerekirse; gerçekten ne kadar hızlı koştuğunuzu normal konfor şartlarında bilemezsiniz. Ancak bir aslanla karşı karşıya kalırsanız gerçek potansiyelinizi o zaman görebilirsiniz.
O zaman gerçek potansiyeli görmek için haydi sahaya inelim. Üretim işletmelerinde yalın üretim çalışmaları sonucu ciddi oranda tasarruflar elde edilmiş. Bu oran %80 civarında. Evet çok yüksek değil mi? Ama birde olaya şu gözle bakalım. Bugün F1 yarışlarında lastik değişim süresi 2 saniyenin altında. Siz kendi aracınızın 1 lastiğini kaç saniyede değiştirirdiniz? Krikoyu yerinden çıkart, aracı kaldır. Bijonları sök. Lastiği değiştir. Bijonları sık. Vsvs... hadi olayı daha basit hale getirelim. Lastikçiye gittiniz. Her bir lastiği sökmesi takması en iyi ihtimalle 1er dakikadan 4 dakika. Yani toplamda 240 saniye. Ama F1 yarışlarında 2 saniyede değişiyor. Bu aradaki farkın sebebi nedir? Tek cevap DEĞER! Sizin aracınızın lastiğinin çok hızlı değişmesi sizin için değerli değildir ama F1 yarışında her saniye çok değerlidir. Hatta saniyenin binde biri kadar bir fark yarışı kazanmanıza veya kaybetmenize sebep olur.
Siz işletmenizdeki DEĞER noktalarını bir sıralayın ve gözden geçirin. Herşeyi yaptım dediğiniz anda bile yapacak çok şey vardır. Haydi sahaya inelim. İsraf olan zamanları, işçilikleri, malzemeleri, iş yapış tarzlarını gözden geçirelim. "Bundan daha iyisi nasıl olur" diye soralım, sorgulatalım. 1 sene içinde gerek miktar gerekse de parasal anlamda "nasıl %5 daha az giderim olabilir?"sorusuna cevaplar arayalım. Emin olun, insan gerçek potansiyelini zor durumda kaldığında kullanır ve o zaman gerçekten ne olduğunu farkeder.
Haydi şimdi işletmenizin ve kendinizin gerçek potansiyelini keşfetmeye...
Muharrem Zantur
Endüstri Mühendisi
Profesyonel Koç
