"Hanımlarıyla birlikte olmayacağına dair yemin edenler için, 4 ay bekleme süresi vardır. Eğer bu süre dolmadan yeminlerinden dönerlerse, eşlerine dönebilirler. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. Eğer bu yemin edenler, boşanmaya kesin karar vermişlerse, ayrılabilirler. Şüphesiz Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir. (BAKARA 226-227)

Evlilik kadar boşanmak da haktır. Nikah kıyıp evlenmeyi emreden Allah (c.c.) gerektiğinde boşanmayı da helal kılmıştır. Ayet-i Kerime'de işlenen konuya İslam hukukunda "İla" denir. İslam fıkhına göre karısı ile cinsel birleşmede bulunmamak üzere yapılan yemine "ila" denir. Bu yemine, kocanın karısına söylediği şu sözler örnektir: "Vallahi sana yaklaşmayacağım" "Seninle cinsi münasebette bulunmayacağım."

İbn-i Abbas (ra) bu hususta şöyle demektedir: «Cahiliyet devrinde ila müddeti 1-2 sene veya daha fazlaydı. Hanımlarına kızan cahil kişilerin niyeti, eza ve cefa çektirerek eşlerini terketmekti. Ne evli gibi karısı ile birlikte oluyor. Ne de boşanmış kadın gibi onu salıveriyor. Kadınlar bu süre zarfında bekletilip elde tutulduğu için başkaları ile evlenemezlerdi. Allah (cc) ise, İla edenler için dört aylık bir süreyi, vakit olarak tayin etti."

Said ibnu'l-Museyyeb de şöyle demiştir: "İla, cahiliye halkının kadınlara zarar verme yollarından birisiydi. Bir erkek karısını istemez, ama bir başka erkekle evlenmesinden de hoşlanmazsa onu kendisine ebediyyen yaklaştırmıyacağına yemin eder ve o şekilde terkederdi. Kadın ne dul olurdu ne de kocalı. Allah Teala bu Ayet-i Kerime ile ila'nin süresini dört ay olarak bildirdi"

Allah (c.c.) kadınları, erkeklerin bu tür baskılarından ve mağdur etmelerinden korumak için ayrılıkları, dört ayla sınırlandırmıştır. Ayet-i Kerime'de ki hükme göre hanımlarıyla birlikte olmamaya yemin eden kişi, ne kadar süre için yemin ederse etsin, bu süre en fazla dört ay olabilir.

Dinimiz, kadına zarar verme kastıyla yapılan ilayı yasaklamıştır. İyi niyete dayanan ilayı ise dört ayla sınırlamıştır.Koca yemin etti. "Hanımımla artık birlikte olmayacağım" dedi. Böyle bir yeminle boşanma hemen gerçekleşmez. Ayrı durma kararından itibaren 4 ay bekleme süresi vardır. Bu 4 ay içersinde eşler barışabilir. Barışıp anlaşırlarsa tekrar evliliklerine devam edebilirler.

Rasulullah Efendimiz (s.a.v) : "Kim yemin eder de yemin ettiğinden başkasmı daha hayırlı görürse, yemininin keffareti onu terketmesidir." Buyurmuşlardır.

"Karımdan uzak duracağım" diye yemin eden 4 ay içinde yemininden dönebilir. Çünkü evliliğin sürmesi, edilen yeminden daha hayırlıdır. Bu durumda kişi, yemin keffaretini de yerine getirirse en güzelini yapmış olur.

4 ay geçmesine rağmen hala ayrılık kararı devam ediyorsa, dinen boşanma gerçekleşmiş olur. Mahkeme kararı ile de bu boşanma resmiyet kazanır.

4 ay sonunda kadın, kocasından kendini tekrar eşliğe kabul etmesini ya da boşamasını isteme hakkına sahiptir. Kocası bu isteklere olumlu karşılık vermezse kadın mahkemeye başvurabilir.

Alimlerimizin bu konuda İttifak ettiği hüküm şudur: Bir kimse, yeminsiz olarak dört aydan fazla ailesini terkederse, bu ila sayılmaz. Çünkü Ayet-i Kerime «Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler içindir" Yeminsiz hanımından uzak duran karısını boşamış sayılmaz. Tekrar eşiyle birlikte olduğunda da keffaret gerekmez.

Karı koca arasında nikahtan kaynaklanan sorumluluklar vardır. Görünüşte nikahlı görünüp, gerçekte iki düşman gibi sürdürülen evliliği dinimiz hoş karşılamaz. Diyelim ki eşler arasında sorun yaşandı, ayrı ayrı odalarda ve yataklarda yatılır oldu. Bedensel temastan uzak duruldu. Peki ne kadar sürecek bu? Hadi insanlık halidir, 4 ay bu durum kabul edilebilir. 4 ay içersinde bir anlaşma, uzlaşma, sevgi ve yakınlık umulur. Belki bu 4 ay içersinde taraflar kendilerini sorgularlar, hatalarının farkına varırlar. Ancak 4 aydan fazla süre geçmesine rağmen hala arada karı kocalık ilişkisi yoksa bu durumun mahkemeye taşınması gerekir. Eşlerin birbirini tutsak gibi bağlamaları doğru değildir. Demek ki uzun süre boşanmadan ayrı yaşamanın ne dinen ne de hukuken bir anlamı yoktur. Eziyet ve vebalden başka bir şey değildir.