Son günlerde yaşadığımız siyaset-mafya ilişkisinden sonra zaten pamuk ipliğine bağlı olan siyaset kurumuna olan güvenim tamamen bitmiştir...

Demokrasi ise devamlı tekrar edilen en uzun yalan ve koca bir balondur...

Partilerle, demokrasi denen batı uydurması putla istediğimiz, özlediğimiz, arzu ettiğimiz o düzeni kuramayız..

O, şu, bu parti farketmez. Sistem öyle bir gayya kuyusu ki kim gelirse gelsin herkesi kendisine benzetiyor. Bu sistem kökten yıkılıp yerine daha iyisi ikame edilmedikçe bu böyle devam eder...

Demokrasi sadece mutlu bir azınlığa hizmet eder. Çoğulculuk diye yutturdukları şey yine kendi belirledikleri adaylar üzerinden bizi seçim yapmaya zorladıkları bir hokkabazlıktır.

Aday olmak içinde liyakat falan gerekmez. Paran varsa, nüfuzun varsa her türlü milletvekili, belediye başkanı ya da bir partinin MYK üyesi rahatça olabilirsin...

Bir de medyaya para yerdirdin mi seni bir güzel allayıp pullarlar ve halka kakalarlar. Bunun adına da özgürlükçü, halkçı falan filan diye sunarlar...

Eyyy cilalı naylon adamlar! Dikkatli okuyun...

Demokrasi bir ambalajdan ibarettir. Dışı cilalı ama içi koftur... Eyyy vatandaş! kandırılıyorsun.. Bizi devamlı söyledikleri yalanlarla, demokrasi masallarıyla kandırıyorlar.

Kendileri ise elde ettikleri aşırı güç ile zehirlenip, her türlü menfaat şebekesiyle ilişki içine giriyor, girdikçe batıyor, battıkça kirleniyorlar... yedikçe yiyorlar..

İktidarda yiyorlar, muhalefette yiyorlar, belediyelerde yiyorlar, teşkilatlarda yiyorlar... Elbette istisnaları hariç tutuyorum ama gerçekten o kadar azlar ki hiç bir etkileri olmuyor bu kara düzeni değiştirmeye...

Sadece boşa kürek çekiyorlar... Göze batıyorlar, istenmeyen adam ilan ediliyorlar...

Etrafınıza bakın.. Demokrasinin zengin ettiği bir avuç seçkine bakın.. Aldıkları maaşlara, bindikleri lüks araçlara, yatlara, katlara bakın..

Sonrada "bizi destekleyin ki sizi de böyle ihya edelim" yalanlarıyla 100 senedir oyalayıp duruyorlar.. Ama ihya ettikleri sadece akraba-i talukatları ile kendi aileleridir.. Belki bir kaç dostu vs...

Mazlumların, yetimlerin, gariplerin, kimsesizlerin kimsesi, sahibi Allah elbet bunların hesabını sorar...

Bu sistemi devam ettirene, övene ve salağa yatıp bir şeyden anlamamazlıktan gelen herkese sorar...

Aklımızı kullanmamızı söylediği onca ayete rağmen aklımızı kiraya verip ahmakça bunlara uyduğumuzdan dolayı da ayrıca sorar...

Yetimin malını yetime, mazlumun hakkını mazluma vermedikçe bu lanetten kurtulamayacağız...

Yiyin efendiler yiyin.. Bu dünyanın öbür dünyasıda var.. Hak yiyen ateş yer... Cehennem hararetiyle hak sahiplerini bekler...

Eyyy gafil !

Bu dünyada halkın, mazlumun, garibin sırtından ne kadar müreffeh yaşarsan yaşa öleceksin ve öte tarafta tam tersi acı ve ızdırap dolu terler dökeceksin...

Unutma !