Sabah erkenden telefonun sesi acı acı çalmaya başladı, kulak zarlarını patlatacak gibi. Sabah telefon eden olursa duyamam diye yastığının altına koymuş öyle uykuya kalmıştı. Annesi hep söylerdi 'Kızım telefonunu yastığının altına koyma maazallah bataryası sıcaktan patlar.' Aybüke 'Anne sen iyi senaryo yazıyorsun, nereden çıkardın batarya patlamasını? Anlaşılan televizyonlardan bu konularla ilgili çok haber izlemişsin' Aybüke'nin alaylı konuşmasından annesi Asena alınmıştı ama bir şey de yapamıyordu. İçinden hayıflanarak Aybüke'nin duyacağı şekilde 'Ah ah bizim çocukluğumuz nerede, şimdiki çocukların çocukluğu nerede? Biz anne babamız asla söz çevirmezdik. Anne babamızın alınmasından ödümüz kopardı. Anne babamızdan ödümüz kopmasa da onlar, bizim yüzlerine karşı söz söylememize asla müsaade etmezlerdi.' Bu tür konuşmalar anne kız arasında hep olur ama Aybüke de yine bildiğini okurdu.

Telefonun sesi deliksiz uykusunu bozduğu gibi asabını da bozmuşu. Afişleri dağıtmak için iş yeri tarafından kendilerine tahsis edilen araçla Aybüke'yi, Maral evden alacak, afişleri şehrin değişik yerlerine dağıtacaklardı, bu işi akşamdan konuşmuşlardı.

Maral Aybüke'yi evden sözleştikleri saatte aldı akmaya başladılar şehrin sokaklarına. Yolda giderken konuşmalarını arabanın çukurlara düşüşü bozuyordu. Evden çıkalı henüz beş on dakika olmuştu ki alt yapı çalışmaları nedeniyle asfalt yolda açılan çukura sert bir giriş yapı araçla Maral. Çukura düşmesine aldırış etmedi ama içinden de küfürler savurmaya başladı. Aracın gidişinde bir acayiplik oldu takır tukur seslerin geldiği yetmezmiş gibi keskin lastik kokusu da içeriyi kapladı.

Maral ile Aybüke yaşadıkları şehri çok seviyorlardı bu konuşmalarına yansıyordu. İş olanaklarının, ekonomik dinamiğinin hızlı oluşunun, büyük şehirlere yakın oluşunun, denize, dağa, yakın oluşunun, gerek sanayii sektörünün gerekse tarımsal sektörün diğer şehirlere göre daha gelişmiş oluşunun avantajlarını kendi aralarında enine boyuna, sağdan soldan, ülkenin siyasi ve ekonomik konjonktüründen konuşuyorlardı. Arabanın çıkardığı ses konuşmalarının yarıda kalmasını sağlamıştı. Arabayı kullanan Maral, Aybüke'ye dönerek 'Aybüke her şey çok güzel çok hoş ama şu kazınıp ta kapanmayan çukurlara bak, arabanın lastiği gitti yazık milli servetimize, sinirlerim bozmaya başladı. Düşünebiliyor musun yaşadığımız şehrin ne kadar avantajları var ama ne yazık ki hak ettiği değeri bulmadığını düşünüyorum.'

'Hayrola Maral daha bir dakika öncesine kadar Polyanacılık oynuyordun, şimdi ise yüzme bilmeyen birisinin dalgalı denizlerde yüzmeye çalışması gibi içleri karartıcı davranış sergiliyorsun.'

'Aybüke evden çıktığımız daha yeni beş on dakika oldu, nerdeyse her yüz metrede bir çukur var. Arabanın ne amortisörü kaldı ne de oynamadık cıvatası. Bu çukurların araçlara verdiği ya da vereceği zararı kim karşılayacak? Bir babayiğit çıksa alimallah mahkemeye verse sorumluları, tazminat ödemekten iflahları kesilir. Tamam, alt yapı çalışmalarının yapılması kaçınılmaz, olması da gerekiyor ama ya bu çukurlar, bunun çözümü nasıl olacak?'

'Arkadaşım unutma her konforun bir zahmeti var, bu duruma katlanmak zorundayız'

'Aybüke ben öyle düşünmüyorum, bir alt yapı çalışması yapılacak ise önce bir stratejik plan yapılır. İnsanlar alt yapı çalışmalarından en az nasıl etkilenir ve etkilenenlerin sorunları en kısa yoldan nasıl çözülür? Bu çalışmaların önceden yapılması gerekirdi. Ne yazık ki bizim kültürümüzde 'Kervan yolda düzelir.' mantığı hakim artık köprünün altından çok su geçti, mantalite ve zihinsel değişim süreci çok değişti. Bunun böyle olmadığı artık bilinmesi gerekir.'

'Maral, bu kadar eleştiri yaptığına göre bir çözüm önerin de vardır herhalde?'

'Olmaz mı elbette ki var, özellikle eleştiri yapıp çözüm önerisi getirmeyenlere zaten ayar oluyorum.'

'Pekiyi, önerin nedir?'

'Aybüke, mahalli idarelerin birinci görevi, o kentte yaşayan insanların konforlu yaşamasını sağlamaktır. Benim önerim şu ki, eğer alt yapı çalışmaları yapılıyorsa ki, yapılıyor. Konforlu yaşamın şartlarını zorlayan etmenler belirlenmeli ve anında müdahale yapılmalıdır. Alt yapı nedeniyle yollar adeta köstebek yuvasına dönmüş, bu çukurlardan geçerken, araçlarda ciddi maddi hasarlar oluşuyor. Bunun dışında çirkin görüntüler de cabası aynı zamanda şehrin temizliği ciddi anlamda olumsuz etkileniyor. Yerel yönetimlerin elinde çalışan bir sürü insan var, çalışanlardan bir ekip kurulur, ekibin kullanımına bir de araç verilir, bu araçla şehrin konforlu yaşamasını etkileyen yerlerin belirlenmesi için sokaklar karış karış gezilir ve arıza durumları belirlenir. Belirlenen durumlar ilgili birimlere iletilir. Sorunların çözümü için ilgili ekipler görevlendirilerek şehrin konforlu yaşamının devam etmesi sağlanmış olur. Bu aynı zamanda çukurların araçların arızalanmasını engelleyeceğinden milli servete de katkı sağlamış olur. Çözüm bu kadar basit ama ne yazık ki bu kadar basit olan çözüm noktaları görmezlikten geliniyor. Çukurlarla dansımızın olmayacağı yeni yaşamlar dileğimle.'