Dünkü gazetemizde haberi okudunuz. Batum?da verilen bin kişilik iftar programı ve Batum gezisine katılan gazeteciler arasında ben de vardım. Geziye ilişkin değerlendirmelerini bugün paylaşmak istiyorum:

Öncelikle şunu ifade edeyim ki Türkiye?de hatta İnegöl?de yaşamanın şükrünü Batum?da ettim diyebilirim. Batum?dakiler nasıl Acar göçmeni ise; ben de baba tarafından Kırım, anne tarafından da Makedonya ve Kosova göçmeni ailelerin çocuklarıyım. Şükürler olsun ki oralarda kalmamışlar da Türkiye?ye gelmişler. Zira ciddi sıkıntı içerisindeler. Dinlerini, kimliklerini korumakta çok zorlanıyorlar. İkinci bir iftar yapmalarına dahi izin verilmiyor. Ramazan ayı boyunca bir tek toplu iftar veriliyor. İkinci bir camiye izin verilmiyor. Ezan içeriden okunuyor. Kominist Rusya?dan çektikten sonra şimdi de Ortodoks Gürcülerden baskı görüyorlar. Allah yar ve yardımcıları olsun.

Batum?da Gürcü Müslümanlar Birliği ciddi çalışmalar yapıyor. İnegöl?e 100 küsur yıl önce göç edenlerin torunlarının bugün onlara iftar veriyor olmasından fazlasıyla memnunlar. Gazeteci ağabeyimiz Şaban Korkmaz, iftara katılanlardan biriyle yaptığı konuşmada bu iftarları bayram olarak gördüklerini ve süslenerek buraya geldiğini aktardı bizleri. 30 gün boyunca rahatlıkla iftar yapan bizler, bunun da şükür listesinde yer alması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu iftarı gereksiz bulanlar, ?Ne işiniz var Batum?da, buradakileri doyurun önce? gibi bir mantığa sahip olanlar orada yaşananları görmeden çok rahat konuşuyorlar. Gariban Müslüman halk, ciddi dini baskılara maruz kalan insanların bir iftar programındaki o gülümsemeleri, bir Allah razı olsun cümlesi bile her şeye değiyor aslında.

İftardaki ilginç ayrıntılardan biri de oradaki Ortodoks başpiskoposun katılımıydı. Başpiskopos konuşmasına besmele ile başladı, ?Es-selamu aleykum ve rahmetullah? ile bitirdi. Bu bitiriş büyük alkış aldı salondan. İftarı bu manada bir güç gösterisi olarak da görmek gerekiyor orada. Müslüman azınlığın haklarının arttırılması için bu tür iftarlar ve programlar önemli. Acara Başbakanı, Batum Belediye Başkanı ve başpiskopos geçen yıl katılmadıkları iftara bu yıl katılım gösteriyorlarsa Gürcü Müslümanların yavaş yavaş sesleri duyuluyor demektir.

Batum şehri gelişime çok açık bir şehir. Uçuk denilebilecek yeni binalar yapılıyor. Çoğunluğu 5 yıldızlı otel. Ve kumarhanelerin sayısı sürekli artmakta. Akdeniz?in Kıbrıs?ına bir rakip geliyor bu manada; Karadeniz?in Batum?u. Turizm alanındaki yatırımlar üst düzeyde. İnegöllü iş adamları için de fırsatlar mevcut. Bunlar değerlendirilmeli.

İnegöl Belediyesi, Pazartesi akşamı Kosova?da bir sonraki haftada da Bosna?da iftar çadırı açacak. Ben bu organizasyonları önemsiyorum. Daha önce de Kosova?daki iftar programında yer almıştım. Oradaki insanların heyecanları, sizlere bakışları çok ama çok başka. İftar programlarından dolayı İnegöl Belediyesi?ni, Başkan Aktaş?ı ve sponsor olan hayırseverleri kutluyorum. Rabim hayırlarını kabul eylesin.