Osmanlı'nın son döneminden günümüze kadar sıkıntılara yol açan bir durumdur,fikir üretememek,batıdan fikir ve ideoloji ithal etmek.Bu durum hem ülke yönetiminde derin yaralar açmiş,hem geri kalmamıza yol açmıştır.Üstelik batı imalatı kafalar hep ideolojik yobaz ve darbeci olmuşlardır.İdeolojilerini ülkenin önünde tutmuşlardır.

1912'deki Balkan Savaşı'nda tüm Balkanlar elimizden çıkarken,ordudaki askerler "İttihatçı-İtilafçı" tartışması yapıyor,ülke elden giderken onlar kendi ideolojik kaygılarının derdine düşüyorlardı."Ülke olmazsa ideolojimi kalır,partimi kalır ?" şeklindeki basit soruyu bile kendilerine soramayacak kadar yobazlaşmışlardı.Bu ideolojik saplantı nedeniyle,İttihatçı subaylar ve İtilafçı subaylar,cephede birbirlerine yardım bile etmiyorlardı.

1960,1971,1980 ve 1997 darbelerinde de durum aynıydı.Batı kafasıyla yetişen siviller ve NATO kafasıyla yetişen askerler darbe yapıyorlar,ülke her darbede ve her alanda en az 20-30 yıl geriye gidiyordu.Ama darbeciler sadece ve sadece batı icadı ideolojilerini düşünüyorlardı.1990 sonrasında SSCB dağılınca Komünizm düşman olmaktan çıkıyordu.Batı emperyalizmi için YENİ DÜŞMAN,İslam oluyordu.Zira onların emperyalist-şeytani düzenlerini İslam durdurabilirdi.

Bunun bize yansıması oldu tabiik.28 Şubat 1997'deki darbe sürecinde "irtica" diye bir düşman olduğu söyleniyor ve bu irtica denen hayaletin PKK'dan bile tehlikeli olduğu söyleniyordu. Ama ne hikmetse bu irtica denen hortlağın tarifini kimse yapmıyordu.Nasıl oluyorduda ülkemizi bölmeye çalışan,askerimize, polisimize ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkan PKK daha az tehlikeli sayılabiliyordu.Ne dev bir hortlaktı bu irtica.

İşte bu anlayış ülkede inaçlı-dindar her insanın düşmanlaştırılmasına yol açıyordu.Bu anlayış, bu milletin binlerce yıllık milli köklerine ve bin yıllık İslami köklerine saldırıyordu aslında.Bunu açıkça söyleyemeyen Batıkafa- NATOKAFA-darbeci azınlık "irtica" diye bir kavramın arkasına saklanıyordu. Peki irtica en büyük tehdit sayılınca ve ordumuz ve devlet kurumları bu irtica tehtidi ile uğraşınca ne oldu?

Ülkenin dağlarındaki PKK'lı terörist sayısı 40 bine çıktı.PKK binlerce sivil insanı, askeri şehit etti.(Tabi,şehit olan onların çocukları olmadığı için dert etmediler.Başörtüsü takıyor diye,İrticacı diyerek şehit annelerini oğullarının cenazelerine bile almadılar)Doğu ve Güneydoğu'da bazı topraklar,bazı köyler ve şehirler PKK'nın kurtarılmış bölgeleri oldu.Ülke bölünmenin eşiğine geldi.Ekonomi batma noktasına geldi,2 milyar dolar borç almak için ülke ülke gezildi,üç kuruş borç almak için ülkemizin egemenliğinden tavizler verildi, borç alınan kurumlara veya ülkelere.Peki bu ülke elden giderken bu darbeci beyler neyin derdindeydi?Kendi kör ideolojilerinin tabiiki.Tıpkı 1912 Balkan Savaşı'ndaki gibi.

Peki o ideoji dedikleri şey,çokmu kutsal bir şeydiki ülke toprağından,ülke savunmasından,ülkenin bölünmesinden daha önemli oluyordu?

Peki o ideoloji dedikleri ve uğranda darbe yaptıkları şey bu milletin kültüründen ve inancından mı doğmuştu?Hayır tabiiki....

Bundan sonrasını BİR BATIKAFALI ANLATIYOR,dinleyelim: "200 yıldır batılılar düşünürler,kavram ve ideoloji üretiler,bu ideolojileri dünyaya yayarlar.Biz de,sorgusuz sualsiz o kavramları doğru ve "kutsal" ilan ederiz,o kavramlar üzerinden birbirimize düşeriz,o kavramlar için darbeler yaparız.Hatta o ideoloji ve kavramlar için inancımızı,kültürümüzü,tarihimizi bir kenara atarız.Böylece "batıkafa" oluruz.Eeee,batı kafa olunca da "batıl(ı) güçler"in desteğini alıp bulunduğumuz ülkede güçlü oluruz. Batıdan aldığımız ideoloji ve güç ile bulunduğumuz ülkede racon keseriz,o ülkede sayıca az olsakta o ülkeye hükmederiz.Sonrada ortada aydın,çağdaş,ilerici falan gibi afilli sıfatlarla dolanır dururuz."

İşte bu batılkafalılar memleketi değil kör ideolojilerini düşünüyorlar. Millet, Cumhuriyet,kanun, hukuk,milli egemenlik, demokrasi umurlarında değil.Ama bu kavramları da,ikiyüzlü oldukları için,en çok onlar kullanırlar.Örneğin,23 Nisan'da utanmadan,"Ulusal Egemenlik ve Çocuk"bayramı da kutlayacaklar bunlar.Sürekli darbe peşinde olup,sürekli batıdan bir şeyler bekleyip,ulusun egemenliğinden bahsedecek kadar da utanmaz,ikiyüzlü ve kıvırtkandır bunlar.Çok çekti bu ülke bunlardan.FETÖ hainleri çıkınca ortaya,diğer batıkafalılar unutulur gibi olmuştu.15 Temmuz darbesini FETÖ,1960, 1971, 1980 ve 1997 darbelerini bu "Batı-Nato kafalar" yapmıştı... Hatırlatalım dedik.