İslam dünyasında, özellikle Osmanlı döneminde ortaya çıkan kılıçla hutbeye çıkma geleneği, fethedilen topraklarda camilerde cuma hutbesi okunurken imamın elinde kılıç bulundurması şeklinde uygulanırdı. Bu gelenek, hem fetih sembolü olarak hem de cami ve çevresinin korunduğu mesajını vermek amacıyla başlamıştır. Hutbe, İslam’da siyasi otoritenin sembollerinden biri kabul edilirken, imamın elindeki kılıç da bu otoritenin güçle sağlandığını ve korunduğunu simgeler. Bu uygulama, fethedilen bölgelerde yeni yönetimin hâkimiyetini ilan etmenin sembolik bir yolu olarak görülmüştür.
Hangi Camilerde Bu Gelenek Hala Sürüyor?
Günümüzde bu gelenek, Türkiye’de özellikle iki camide devam etmektedir:
1. Ayasofya Camii (İstanbul): 2020 yılında tekrar ibadete açılan Ayasofya Camii’nde, cuma hutbelerinde imam kılıçla minbere çıkmaktadır. Bu uygulama, caminin yeniden fetih sembolü olarak görülmesinden dolayı tercih edilmiştir. Ayasofya’daki hutbelerde kullanılan kılıçlar, minberin sağ ve sol yanına yerleştirilerek dikkat çekici bir simge haline gelmiştir.
2. Fatih Camii (İstanbul): Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu camide de kılıçla hutbeye çıkma geleneği zaman zaman sürdürülmektedir. Özellikle özel günlerde veya anlamlı Cuma hutbelerinde imamın elinde kılıçla minbere çıkması, hem tarihî mirasa sahip çıkma hem de sembolik anlamı yaşatma amacını taşımaktadır.
Kılıç Neden Hutbede Yer Alır?
Kılıçla hutbe okunması yalnızca askeri bir gücü temsil etmez. Aynı zamanda adaletin sağlanması, toplumsal düzenin korunması ve dinin himayesi gibi kavramları da temsil eder. Osmanlı’da hutbe, padişah adına okunur ve kılıç, bu yetkinin bir simgesi olarak görülürdü. Bu yüzden de fethedilen şehirlerde ilk cuma namazı, imamın elinde kılıçla kıldırılır ve bu gelenek yıllar içinde bazı camilerde sembolik olarak sürdürülürdü.
Halk Bu Uygulamayı Nasıl Karşılıyor?
Toplumun bu geleneksel uygulamaya bakışı farklılık göstermektedir. Bazı vatandaşlar bu geleneğin tarihi değer taşıdığını ve yaşatılmasının kültürel bir zenginlik olduğunu savunurken, bazıları ise modern zamanlarda böyle bir görüntünün gereksiz olduğunu düşünmektedir. Ancak çoğunluk, camide kılıçla hutbe okunmasını, geçmişle bağ kurma ve Osmanlı mirasını yaşatma adına olumlu bir jest olarak görmektedir.
Günümüzdeki Sembolik Anlamı Nedir?
Artık camide kılıç taşımak, savaş çağrısı ya da tehdit değil; tarihe saygı, kültüre bağlılık ve gelenekleri yaşatma anlamı taşıyor. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıyla birlikte bu uygulamanın yeniden gündeme gelmesi, hem yerli hem yabancı medyada dikkat çekmiştir. Ancak unutulmamalı ki, bu tamamen sembolik bir eylemdir ve dini ya da siyasi bir mesaj taşımaz.
Kılıçla hutbe okuma geleneği, geçmişten günümüze taşınan nadide geleneklerden biridir. Bugün sadece birkaç camide sürdürülse de, bu uygulama milletin tarihine ve kültürel değerlerine olan bağlılığını yansıtan zarif bir sembol olarak varlığını korumaktadır. Tarihi bir geleneği günümüzde yaşatmak isteyenler için bu camiler, adeta geçmişe açılan bir kapı gibidir.