Aşırı zayıf, hareketsiz bir yaşam tarzına sahip ve kortizon kullanan kişilerin kemik erimesi (osteoporoz) açısından ciddi risk altında olduğu belirtildi. Liv Hospital Samsun Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, kemik erimesinin omur, kalça ve el bileğinde kırıklara yol açarak sakatlıklara ve hatta ölümlere neden olabileceğini söyledi.
“Kırık olana kadar belirti vermeyebilir”
Osteoporozun, kemiklerin zayıflayarak kolay kırılabilir hale geldiği bir hastalık olduğunu belirten Dr. Tutal, “Kemik erimesi genellikle kırık olana kadar belirti vermez. En çok kalça, bel ve bilek kemiklerinde kırıklara neden olur. İleri evrelerde sırt ve bel ağrısı, boy kısalması ve kamburluk görülebilir” dedi.

“Zayıf kişilerde kemik yıkımı daha sık”
Kemik yapım ve yıkımının yaşam boyunca dengede olduğunu ifade eden Dr. Tutal, “20 yaşına kadar kemik yapımı, 30 yaşına kadar maksimum kemik kitlesi gelişir. 30 yaşından sonra yıkım başlar. Bu nedenle zayıf, minyon yapılı kadınlar, ileri yaşta olanlar ve ailesinde kırık öyküsü bulunan kişiler risk altındadır. Ayrıca kortizonlu ilaçlar, romatizma ve kanser tedavileri, sigara, alkol, D vitamini eksikliği ve hareketsizlik de hastalığı tetikler” diye konuştu.
“Doğru beslenme ve egzersizle önlenebilir”
Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Tutal, şu önerilerde bulundu:
-
Kalsiyum ve protein açısından zengin beslenin. (Süt ürünleri, yeşil sebzeler, balık, soya)
-
Günlük 600-800 ünite D vitamini takviyesi alın.
-
Düzenli yürüyüş gibi fiziksel aktivitelerle kemikleri güçlendirin.
-
Aşırı zayıflık ve obeziteden kaçının.
-
65 yaş üstü kadınlar ve riskli bireyler düzenli olarak kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdır.
Dr. Tutal, erken tanının önemine dikkat çekerek, “Kırık oluşmadan osteoporoz tespit edilirse tedavi mümkündür” dedi.




