Halil Küçükkurtun Bursa 6ncı Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi. Küçükkurt, ilk duruşmada verdiği, "Kardeşimin yaşantısı, çevresi benim hoşuma gitmiyordu. Bu yüzden görüşmüyorduk. Bir seferinde evin odasını ateşe verdi. Beni evi kundaklamaktan şikayet ederek cezaevine girmeme neden oldu. Aramız bozuktu. Evin önüne gidip annemin dışarıya veya balkona çıkmasını saatlerce beklediğim günler oldu. Aramızın düzeleceğini düşünerek Günay ile görüşmek istemelerim sonucunda iki defa beni şikayet etmesiyle uzaklaştırma kararı aldırdı. Olay günü de kardeşimin dükkanının yakınına arabamı park ettim. Bu sırada kırmızı bir araba, tamponuma çarptı. Kapısını açtığımda şoförün kardeşimin olduğunu gördüm. Bana ağza gelmeyecek küfürler etti. Silahımı çıkarıp korkutmak için arabasının kaputuna ateş ettim. Kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Aynı silahı sonra çeneme dayadım, tetiğine bastığımda patlamadı. Niyetim öldürmek değildi. Eğer kardeşimi öldürmek gibi bir niyetim olsa, başka bir yerde veya daha önce görüşmeye geldiğim zamanlarda öldürürdüm" savunmasını tekrarladı.
Halil Küçükkurtun tanık olarak dinlenen oğlu Ahmet Küçükkurt, babasının babaannesiyle görüştürülmediğini, evi yaktığını dair iftira atıldığını, 45 gün cezaevinde kaldığını, olay tarihinde yurt dışında olduğunu kanıtlamasıyla tahliye edildiğini ve halası Günay Torunu babasının neden öldürdüğünü bilmediğini söyledi.
Mahkemede söz alan Küçükkurt, aile içinde yaşanan olayları çocuklarına psikolojileri bozulmaması için yansıtmadığını, bunu da başardığını, namusun insanın beyninde olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.