Ankara'daki Dünya Kadınlar Günü etkinliğine giderken geçen yıl 7 Mart'ta İnegöl'de meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 sendika üyesi kadın için Türk Metal Sendikası Sosyal Tesisleri'nde mevlit okutuldu.
TÜRKİYE ŞOK OLMUŞTU
Bursa Valisi İzzettin Küçük, acı haberle herkesin şok olduğunu ifade ederek, "Kader, bazı şeyler kaderdir. Acımız büyük ama ecel gelince de yapacak bir şey yok. Mühim olan şudur, siz ne yapıyorsunuz o durumda, sizin davranışınız nedir? Türk-İş Sendikası o gün bir aile olduğunu gösterdi. Bir işçi sendikasından öte bir aile olarak unsurları birbirine bağlamış oldu. Emek, en kutsal değerlerden biridir."
EMEĞİ SAVUNMAK DA KUTSALDIR
"Yüce Allah kutsal kitapta diyor ki; 'Sizi hesaba çekerken zerre miktarda yaptığınız şeyi gözardı etmeyeceğiz.' Bu, bize ölçü olmalı. Emeğin zerre kadar hakkı gözardı edilemez. Bedeniyle, teriyle, aklıyla tüm gün bir değer oluşturuyorsunuz.
Emeği savunmak da kutsaldır. Aynı zamanda maalesef Türkiye'de ve tüm dünyada bu hususta pek çok provokasyonlara da yol açabilecek gelişmeler oluyor. İşçi sendikaları sadece emeği savunmuyor, gerçekten hakka ve hukuka riayet ederek gerçekleştiriyor" dedi.
HER YIL ANILACAKLAR
Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise bundan sonra 7 Mart'ta hayatını kaybeden kadınları her yıl dualarla anacaklarını ifade ederek, "8 Mart kadınlar için bir etkinlik düzenlemiyoruz. Bizim 8 Mart etkinliğimiz bundan sonra budur" diye konuştu.
7 GÜZEL KIZ KARDEŞİMİZİ KAYBETMİŞTİK
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise, şu an hayatının en zor konuşmasını yaptığını kaydederek, "Hayatını kaybeden 7 kardeşimiz, bundan tam bir yıl önce 7 Mart 2017'de Ankara'daki kadın kurultayına katılmak için yola çıkmıştı. Onları elim bir kaza sonucu kaybettik.
Haberi aldığıma inanamamıştım, haberi alınca sanki felç olmuş uzun süre hareket edememiştim. 7 güzel kız kardeşimizi kaybetmiştik. Onların kimini camiden kimini cemevinden uğurladık."
GERİDE BIRAKTIKLARI BOŞLUĞA ALIŞAMADIK
"Allah, hepsinin günahlarını affetsin. Onlar sonsuzluğa giderken bizim yüreklerimizde hissettiğimiz derin acı ve tarifsiz keder hala taze. Hala geride bıraktıkları boşluğa alışamadık. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bu acıyı söküp atmak imkansız. Aradan bir yıl geçti belki soğur dedim ama olmadı.
Telefonda kazayı haber veren ses hala kulaklarımda. Ne yaptıysak ne ettiysek olmadı kaderin önüne geçemedik. Ölüm karşısında hepimiz biçareydik. Ama o nasıl bir çaredir ki hepimizi birbirimize yakınlaştırdı. Hepimizi tek yürek yaptı. Daha önce hiç olmadığı kadar birbirimize bağlandık" dedi.
Konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim ve mevlit okundu.
