Haberimiz Genç Gazete arşivinden.
Tarih: 30 Kasım 2007. O tarihte İnegöl’de yıllardır çözülemeyen hava kirliliği sorunu,kış mevsimine girerken yeniden gündeme gelir.
İşte arşivden haberimiz!
İnegöl’ün kaderi yine aynımı olacak?
İlçenin coğrafi konumu, sanayi faaliyetleri ve evsel yakıt kullanımı nedeniyle artan kirlilik, bu yıl da endişe yaratıyor.
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalara filtre takmaları için verilen sürenin bugün dolmasıyla gözler yetkililere çevrildi.

İnegöl’de Hava Kirliliği Alarmı
İnegöl’de yapılan araştırmalarda, hava kalitesinin son yıllarda giderek kötüleştiği tespit edildi. Özellikle 2006-2007 kışında zirveye ulaşan kirlilik, 2007-2008 döneminde de tekrar baş gösteriyor.
Dönemin Kaymakamı Erdoğan Bektaş’ın girişimleriyle başlatılan incelemelerde, OSB’deki fabrikaların bacalarından çıkan emisyonların ciddi bir tehdit oluşturduğu belirlenmişti.
Mobil Ölçüm Cihazları Gerçeği Ortaya Koydu
Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’ne ait mobil ölçüm aracıyla yapılan incelemelerde, Süleymaniye Mahallesi’nin en kirli bölge olduğu tespit edildi.
Partikül madde değerlerinin bazı günlerde tehlikeli sınıra yaklaştığı, Ticaret ve Sanayi Odası İlköğretim Okulu bahçesindeki istasyonda 245 µg/m³ seviyesine ulaşıldığı açıklandı. Orhaniye Mahallesi’ndeki ölçümlerde ise değer 114 µg/m³ olarak kaydedildi.

Vatandaş Endişeli: “Yine Aynı mı Olacak?”
Son günlerde ilçe üzerinde oluşan yoğun sis tabakası ve kirli hava, geçmiş yılların manzaralarını yeniden hatırlattı.
Görüş mesafesinin azaldığı İnegöl’de vatandaşlar, kirliliğin tekrar artmasından endişe ediyor. Yetkililer ise sorunun yalnızca kullanılan yakıttan değil, yakma kurallarına uyulmamasından da kaynaklandığını vurguluyor.
“Kirliliğe karşı en etkili mücadele, vatandaşların bilinçlendirilmesiyle mümkün. Bacalar düzenli temizlenmeli, soba ve kaloriferler 15 derecenin altına düşmeden yakılmamalı.”
İnegöl'de Sağlık Riskleri Göz Ardı Edilmemeli
Raporlara göre, partikül maddeler solunum yoluyla vücuda girerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Uzmanlar, bu kirleticilerin astım, bronşit, alerji ve uzun vadede kanser riskini artırabileceğini belirtiyor. Özellikle evsel atıkların yakılması, hem insan sağlığını hem de çevreyi tehdit eden başlıca nedenlerden biri olarak gösteriliyor.

Uzmanlardan Kritik Değerlendirme
Geçtiğimiz yıl hazırlanan raporda çevre mühendisi Özlem Karaman, elektrik mühendisi Dilek Önol, makine mühendisi Muzaffer Demir ve çevre mühendisi Ceyhan Özkan’ın imzası bulunuyor. Çevre Yönetim Şube Müdürü Atakan Ünsal’ın da onayladığı değerlendirmede, OSB’deki filtre eksiklikleri, açıkta yakılan atıklar ve düşük yakma sıcaklıklarının kirletici yoğunluğunu artırdığı vurgulandı.
Raporda, özellikle gece saatlerinde kirletici yoğunluğunun en yüksek seviyeye ulaştığı, meteorolojik faktörlerin — düşük rüzgar hızı, yüksek nem ve basınç — durumu daha da kötüleştirdiği belirtildi. Rüzgarın diğer bölgelerden taşıdığı kirleticilerin de İnegöl’deki hava kalitesini olumsuz etkilediği ifade edildi.

Filtre Süresi Doldu, Gözler Yetkililerde
Hava kirliliğini azaltmak amacıyla başlatılan “sürekli ölçüm cihazı” projesi ise henüz hayata geçirilemedi. Ancak Bursa Valiliği, OSB’de faaliyet gösteren bazı fabrikalara filtre takmaları için ultimatom vermişti. Bu sürenin bugün dolmasıyla, yetkililerin nasıl bir adım atacağı merak konusu oldu.
İnegöl halkı, her kış tekrarlanan bu çevre krizinin kalıcı çözümlerle sona ermesini bekliyor. Aksi halde, ilçenin “görünmeyen düşmanı” olan kirli hava, hem insan sağlığını hem de bölgenin geleceğini tehdit etmeye devam edecek.

ARŞİVDEN HABER | GENÇ GAZETE |30.11. 2007

İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!




