İmamoğlu: "İnce eleyip sık dokuyoruz İmamoğlu: "İnce eleyip sık dokuyoruz
Saadet Partisi seçim çalışmalarını sürdürüyor. Milli ittifakın listesinden milletvekili adayı olan Büyük Birlik Partili Abdülaziz Özkılıç, Saadet Partisi İlçe yöneticileri ile birlikte Erzurumlular Derneği’ni ziyaret etti. Erzurum doğumlu olan Özkılıç, hemşerilerinden Milli İttifak için destek istedi. HALKIN %50’Sİ AÇ Türkiye’de çalışan insan sayısının yüzde 48’inin asgari ücretle çalıştığını belirten Özkılıç, “Avrupa’da bu rakam yüzde 4-5. Avrupa’da asgari ücretle çalışan insan sayısı yüzde 4-5, bizim ülkemizde yüzde 48-50 arası. Aldıkları maaş ne" 949 TL. Devletin elindeki resmi kurum diyor ki; bu ülkede açlık sınırı bin 400 TL. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin karnını 3 öğün doyurması demektir açlık sınırı. Bunun içinde barınması, giyinmesi, elektriği, suyu, doğalgazı, okul masrafları, hastane masrafları ile ilgili bir kalem yoktur. Bin 400 TL alırsa anca karnını doyurur. Mehmet Akif diyor ki; ağlamazsan bari gülmekten utan. Hem senin resmi kuruluşun bu ülkede açlık sınırının bin 400 TL olduğunu söyleyecek hem de insanı 949 TL’yi reva göreceksiniz” dedi. 120 BİN TANE ZIRHLI ARAÇ VAR Özkılıç, hükümetin büyük bir isaf yaptığını ve bunları kabullendiğini belirterek; “Kamuda kiralanmış, satın alınmış 120 bin tane zırhlı aracımız varmış. Maliye Bakanlığı kamuya araç alırken ihaleye uyması nedeniyle normal araç alırsa 40 bin TL üzerinde alamıyormuş. Zırhlı olursa rakam sınırı yok. Diyanet İşleri Başkanının arabası 1 milyon TL civarında. Böyle 120 bin tane araba varmış. Devlet bunu açıklamış. 8 bin 800 tane önümüzdeki ay alacaklarmış. Kamudaki diğer kiralık araçlar 350 bin taneymiş. Almanya ve İngiltere bizden daha büyük, zengin ve refah içerisinde yaşayan ülkeler. İngiltere’de bu rakam 8 bin küsur, Almanya’da 6 bin küsur civarında. Bir kalemde ortaya çıkan israfı görüyorsunuz. 949 TL asgari ücreti millete reva göreceksin, müsteşarın yardımcısına bile 1 milyon TL’lik zırhlı araç vereceksin. Sıkıntı ne" Bu ülkenin GSMH’sını adil ve hakça dağıtsalar mesele çözülecek. GSMH’nın yüzde 57’sini bu ülkenin yüzde 1 azınlığına, yüzde 34’ünü de yüzde 99’a dağıtıyorlar. Necip Fazıl demiş ya; ‘Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa’. Bu ülkenin en büyük problemi kaynaklarının adil dağıtılmaması. Elindeki kaynağı adil dağıtsa yeter” diye konuştu. BORCUMUZ 650 MİLYAR TL Ülke devralınırken borcun 200 milyar TL civarında olduğunu aktaran Özkılıç, şöyle devam etti: “Bunun 25 milyar TL’si İMF’nin borcuydu. Sonra hükümet doğru bir iş yaptı, dediler ki İMF’yi gönderdik. Hiçbir dış baskıyı kabul etmiyoruz. Biz milli ve yerli insanlarız. Sevindik. Dedik ki 25 milyar borcumuz azaldı. Borcun ne yapması gerekir" 175 milyar TL yapması gerekir. Ama borcumuz şuanda 650 milyar TL. Sayın Cumhurbaşkanımız Merkez Bankasının Başkanı ile aleni olarak televizyonların karşısında polemiğe girince dolar artınca yüzde 35 artınca 150 milyar TL daha borcumuz arttı. O daha yansımadı. Aslında borcumuz 800 milyar TL. 150 milyar TL şöyle bir rakam, bu ülkenin 1 yıllık kamu masrafı 119 milyar TL. Yani 3 günlük polemikten kaynaklanan borç ülkenin 1 yıllık kamu maliyeti. Bir ülkenin borcu olur, alacağı olur, para bulunur ama başka sıkıntılarımız da var” SİYASET İÇİN KAVGA OLMAZ “İnsanlarımız gergin, psikolojileri bozuk. Sokakta kimse kimsenin yüzüne yan bakamıyor. İnsanlar kapı komşusuyla kavgalı, evde kardeşiyle kavgalı, esnaf komşusuyla kavgalı. Siyaset için kavga olmaz, politikacılar yukarıda kavga eder ama onlar yollarına devam ederler, sen evde kardeşinle küstüğünle kalırsın, arkadaşınla, komşunla küstüğünle kalırsın. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başkanımız, muhalefet partilerinin Sayın Genel Başkanlarımız, Allah rızası için bu milleti bölmeyin, birbirine düşürmeyin, birleştirin, milletin arasında kardeşlik tesis edin. Bizim bunlara ihtiyacımız var. Zaten ekonomik problemlerimiz var. Hiç olmazsa huzurumuz olsun. Hiç olmazsa bir ve beraber olalım. Allah izin verir de iktidar olursak bu ülke nasıl yönetilir gösteririz. Mecliste olursak da doğruyu kim yaparsa doğru deriz, yanında durur destek veririz. Yanlış yapanlarla kavga etmeyiz, şunları yaparsan doğru olur deriz. Sorumlu ve yol gösterici bir politika izleriz. Siyasetçinin görevi budur, kavga etmek değildir. Ama bu kavga edenler bazen bir araya gelip can ciğer oluyorlar. Ne zaman" Milletvekili maaşları artırılırken. Bir bakıyorsunuz ki 2 dakikada anlaşmışlar. Hemen yüzde 45’e el kaldırıyorlar, 2 saat sonra kavgaya devam ediyorlar. Bu milletin harcanacak zamanı ve enerjisi yok. Yapmayın. Bu seçimler yarın biter. Kavgaya dövüşe gerek yok. Biz sizin kayıkçı kavgası yaptığınızı da biliyoruz” BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜMÜZ İSLAM Özkılıç, konuşmasında teröre de değindi. Özkılıç; “Bizim yegâne birleştirici gücümüz İslam’dır. Bizim yeniden o İslam ahlâkına sarılıp yeniden kardeşliğimizi tesis etmemiz lazım. Bu çok önemli bir konudur. Terör bu ülkenin başında beladır. Bunun için biz diyoruz ki; 30 yıldır bu ülkede terörle mücadele edilmedi, ediliyormuş gibi yapıldı. Şimdi de müzakere adı altında bölgedeki kardeşlerimizle değil terör örgütüyle görüşülüyor. Bölgedeki insanımız terör örgütünün kucağına bırakılmış ve insanımız korkusundan ne yapacağını bilmez bir halde. Acı ama gerçek. Ne yapmak lazımdı" Biz bin yıldır aynı Allah’a iman ediyoruz, aynı Peygamber’e inanıyoruz, aynı secdeye baş koyuyoruz, bin yıldır aynı bayrak altında yaşamışız. Ayrı gayrımız yok, bir ve beraberliğimiz var. O kardeşlerimizi biz kucaklamalıydık, terör örgütüne bırakmamalıydık” ifadelerini kullandı. TANKLARA SELAM DURMAM Yaraların ilacının Saadet Partisi olduğunu da kaydeden Özkılıç, “Refah-Yol hükümetini hatırlıyorsunuz. O zamanlar rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu tehdit edilmesine rağmen; ‘Ben namlusunu milletine çevirmiş tanklara selam durmam’ demişti. Meclis kürsüsüne çıkıp Necmettin Erbakan hocama demişti ki; ‘Benim adım Muhsin Yazıcıoğlu. Ben Müslümanların iktidarını engellemem. Verdiğim oyla Refah Yol hükümetini kuruyorum, hayırlı uğurlu olsun’. Gerçekten de yiğit bir sesti, dik bir sesti. O gece ihtilal yapmayı planlayanlar bu sesten sonra vazgeçtiler. Bugün onun nimetlerini yiyoruz. Tanka selam durmam dik duruşunun nimetlerini yiyoruz. Biz milletimiz için yaptık bir daha yaparız. Bu bizim bu millete borcumuz, tarihi borcumuz, kulluk borcumuz, Allah’a olan borcumuz” ADALET TESİS EDİLMELİ “Her zaman yaparız, karşılık beklemeyiz. Rahmetli; ‘Biz sandıktan çıkmak için değil sıratı geçmek için siyaset yapıyoruz’ demişti. Oturalım o koltuklardan kalkmayalım, her yolu kullanalım, televizyonlar bizim olsun, gazeteler bizim olsun başkasına hayat hakkı tanımayalım… Böyle bir şey yok. Düşmanlarınıza karşı dahi adaletten sapmayınız. Çok güzel projelerimiz var. Bunlardan birincisi bu ülkede adaletin üstünlüğünü tekrar tesis etmemiz gerekiyor. Hukuk yoksa, adalet yoksa, insanların adalete güveni kaybolmuşsa o ülkeyi bir ve beraber tutamazsınız. Zulümle bir ülkeyi bir müddet idare edebilirsiniz ama adaletsiz şekilde bir milleti ve bir ülkeyi ilelebet götüremezsiniz. Ekmek, su, aş gecikebilir, temele taş bulmak gecikebilir, devlete baş bulmak gecikebilir, adalet geç bulunmaz tez verilmeli. Adalet her şeyden önemlidir. İnşallah Saadet Partisi ve Milli İttifak ile ilk olarak bu ülkede rayından çıkmış olan adalet sistemini rayına oturtacağız” şeklinde konuştu.