DEMOKRASİ TARİHİMİZİN KARA LEKELERİNDEN BİRİ

Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 59 yıl geçti. TSK içerisindeki bazı subay ve generallerden oluşan Milli Birlik Komitesi tarafından gerçekleştirilen darbe neticesinde, demokrasi askıya alınırken Türkiye'nin uluslararası alanda itibarı büyük zarar gördü.

Milli Birlik Komitesi (MBK), Anayasa'yı ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı. Başbakan Adnan Menderes, hükumet üyeleri, Demokrat Partili milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı, tüm tutuklular Yassıada'da hapsedildi.

İFTİRA VE YALANLARLA YARGILANIP İDAM EDİLDİLER

Dönemin Başbakanı merhum Adnan Menderes, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun idam edildiği darbe süreci, Türk milletinin vicdanında derin yaralar açtı.

TABAKOĞLU, 59 YIL SONRA YASSIADA'YI ANLATTI

Yargılamaların yapıldığı Yassıada'ya İnegöl'den giden Refik Tabakoğlu, duruşmaya izleyici olarak katıldı. O gün yaşananları ve gördüklerini Tabakoğlu, 59 yıl sonra anlattı.

"ALLAH BİR DAHA O GÜNLERİ YAŞATMASIN"

Başkan Bozbey, mazbatasını aldı ilk mesaisine başladı Başkan Bozbey, mazbatasını aldı ilk mesaisine başladı

20 yıl sonra 12 Eylül 1980 darbesinde İnegöl Belediye Başkanı iken görevden alınan Tabakoğlu, "Darbeler bu ülkeye büyük zararlar verdi. Ülke her darbede 15-20 yıl geriye gitti. Ben bunları düşününce halen daha çok üzülüyorum. Haksız bir takım idamlar oldu. Halen milletin vicdanında bir yaradır. Menderes ve beraberindeki 2 bakanın idam edilmesi çok büyük ayıp. O dönemde dışarıya çıkmak yasaktı. O dönemde Menderes'in yargılanmasına katıldım. Misafir olarak dinledim. İnsan o sahneyi gördüğü zaman daha büyük üzüntü içerisine giriyor. Çok kalabalıktı mahkeme. Mahkemeye giderken detaylı arandık. Sonrasında mahkeme salonuna aldılar. Koca mahkeme salonu doluydu. Allah bir daha o günleri yaşatmasın." dedi.

BELİMİZDE ÇİFTE SİLAHLA DOLAŞIYORDUK

12 Eylül 1980 darbesinden de bahseden Tabakoğlu, "O tarihte hayatımda ilk defa tatile çıkmıştım. Dönüş günü sabah hazırlanırken, ihtilal var dediler. Yapacak bir şey yok. Toparlandık yola çıktık. Geri dönerken jandarma çevirdi. Belediye başkanım dedim ve geri gönderdiler beni. Jandarma komutanından izin alıp tekrar yola çıktık. Görevi benim başkan vekilim Mümin devretti. O zaman çok hızlı dönem yaşadık. Belimizde çifte silahla dolaşıyorduk. O dönemde benim partili arkadaşlarımla alakalı bir takibat, işlem olmadı. Ben 3 sene görev yaptım. Arkamızda kötü bir şey olmadı, hiçbir soruşturma yapılmadı. Böyle bir darbeyle karşılaşmanın üzüntüsünü bize yetiyor. Haklı haksız idamlar olmuştu. Cenabı Allah tan bir daha o günleri göstermesin diye dua ediyoruz. 1984 yılına kadar yasaklıydık." dedi.

ESKİ ASKERİ HAVAALANI OSB OLDU

İnegöl Organize Sanayi Bölgesinin kuruluşundan da söz eden Tabakoğlu, "OSB'nin kurucularındanım. Rahmetli Ahmet Türkel bakanımız, OSB konusunda acele edilmesini söylemişti. Eski askeri havaalanı olan alanda OSB'yi hayata geçirmiştik. İnegöl'ün büyümesinin, nüfusunun artmasının en büyük sebebi OSB'dir. OSB kurulduğunda şehrin çok dışındaydı. OSB kurulmamış olsaydı İnegöl gelişmezdi. İnegöl'ün gelişmesinin sebebi de Bursa-Ankara karayolunun İnegöl'den geçmesiydi. O dönemde Yenişehir'den yol İnegöl'e alındı. Görüyoruz ki; Yenişehir halen gelişemedi. Mezit boğazının temelini atan Demirel'dir." diye konuştu.