Torunlarımıza kucak açarız -kucak kucak -deriz koşarak gelir sarılırlar.Hem de sım sıkı.Mutlu oluruz gülümseriz.Kaş çatmayı bilmezler,içlerinde hinlik yoktur.Seviyorsa -seviyorum- der,sevmiyorsa -sevmiyorum- der.Gülerken kahkahaları odayı inletir.Gülüşler sahte değildir.Gülümsemelerinde melek masumiyeti vardır.Riya nedir bilmezler.canımız acıdığında anlarlar,acıyan yerimizi öpmeye çalışırlar.Öptüklerinde acının geçeceğine inanırlar.Onlar için din,dil,ırk ayrımı yoktur.Tanıdık biri olmasa da onlarla ilgilenen herkese gülümserler.Yalan dolan nedir bilmezler.Elindeki bir yiyeceği başka bir arkadaşıyla paylaşmak isterler.Küfür nedir bilmezler.Yardımlaşmayı paylaşmayı severler.Sevdiklerine öyle bir sarılırlar ki o mutluluğun tarifi bile yapılamaz.Çocuk gülümsedikçe anne gülümser,baba gülümser,dede gülümser,öğretmen gülümser.Sorun bakalım anne ve babalara,dede ve ninelere çocuğunun gülümsemesi için nelerini vermezler?Dünya onlar için bir gülümsemeyle cennete dönüşür.Hayat başka bir anlam kazanır.

Sonra ne mi olduk? Büyüdük.Sen ben olmaya başladık.Bencilliği öğrendik.Kaşlarımızı çatar olduk.Önce itaat sonra adalet gibi sözler etmeye başladık..İnsanların üzerinden bir yerlere gelmeyi başarı saydık.Hak,hukuk gibi kavramlar anlamını yitirmeye başladı.Ayak oyunlarını öğrendik.Kul hakkı yemekten korkmaz olduk.Bardağın dolu tarafına değil de boş tarafına bakar olduk.Sevginin yerini kin ve nefret söylemleri aldı.Ayrışmaya başladık.Gülümsemek yerine kaşları çatmayı öğrendik.Bizim gibi düşünmeyenleri karaladık.Medeni dünyada ayrılmayı boşanmayı suç saydık,cezalandırdık.Trafik ışıklarında bile bir saniye sabredemez olduk.Hemen kornaya bastık.Hatalı davranışımızı el ve kol hareketleriyle bizlere hatırlatmaya çalışanlara acımasızca saldırdık.Namuslu kazanmayı unuttuk.Haberleri şiddet haberleri yüzünden izleyemez olduk.Dizilerde adam öldürmenin,aldatmanın,normal şeyler olduğunu öğrendik.Kısacası büyüdükçe gülümsemeye hasret kaldık.Yazıyı kaleme alırken internette rastladığım bir hikayeyi konumuza uygunluğu açısından sizlerle de paylaşmak istedim.

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini iyi hissetmesine neden oldu ve bu hal içinde, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dostuna teşekkür edemediğini hatırladı.Hemen bir not yazdı, arkadaşına yolladı. Arkadaşı, bu mektup eline geçtiğinde, o kadar mutlu oldu ki, mektubu okuduğu lokantadaki kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.Garson kız ilk defa bu kadar büyük bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, aldığı bahşişin bir kısmıyla, aç olduğu her halinden belli olan fakir bir adama yiyecek aldı.Üç gündür boğazından bir şey geçmemiş olan adam, karnını doyurduktan sonra, bir apartmanın bodrumundaki tek kişilik odasının yolunu tuttu.

Adam öyle neşeliydi ki, bir saçak altında soğuktan titreyen köpek yavrusunu görünce, onu kucağına aldı ve evine götürüp ısıttı.Köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu ve başını okşayan bir el olduğu için mutluydu.Gece yarısından sonra tüm apartmanı dumanlar sardı. Bir şeylerin ters gittiğini hisseden köpekçik, çılgınlar gibi havlamaya başladı.Önce, kendisine ev sahipliği yapan fakir adam uyandı, sonra bütün apartmandaki insanlar.Anne ve babalar, dumandan zehirlenmek üzere olan çocuklarını kucaklayıp, onların hayatlarını kurtardılar."Beş kuruş bile maliyeti olmayan bir tebessüm, tıpkı bu hikayede olduğu gibi, uzun bir güzellikler zincirinin ilk halkasını oluşturabilir.Eğer isterseniz,böylesine zincirlerin ilk halkasını siz de başlatabilirsiniz.

Bu yazıyı okuyan okurlarım lütfen küçüklüğünüze bir dönüş yapın.Çocukken yaşadıklarınızı hatırlayın. Mutluydunuz.Şen şakraktınız.Umutlarınız vardı.Güzellikleri düşlerdiniz değil mi?Bu yazıyı kaleme alırken televizyon ekrarnında iki kişi birbirine silahı doğrultmuş.Birbirlerinin canını almak için tehditler savuruyorlardı.Bunları izlemekten ve duymaktan toplum olarak bıktık artık.

Dünyaya elimizden geldiğince olumlu bakalım.Topluma güzel örnekler sunalım.Çabalayalım.Esas olan,ahiretimize güzel ve temiz bir imanla gitmektir.Hz.Peygamber,çok sadaka dağıtmadığından yakınan Hz.Ali'ye şöyle buyurdu:''Tebessüm et,bu da sakakadır.''Yani ''Bununla mutlu ol''demek istedi.Herkes yaradılış ve karakterinin gereğini yapıyor.Ama inanın iyilik,sevgi,hoşgörü kötülük ve çirkinliği yenecektir.Siz yeter ki her ayrıntıdaki güzelliği yakalayın.