İsrail ve Hamas arasında aylardır süren müzakereler sonucunda tarihi bir adım atıldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik Gazze barış planı doğrultusunda hazırlanan ateşkes anlaşması, Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen törenle imzalandı. Taraflar arasında varılan mutabakat, iki yıllık savaşın ardından bölgede kalıcı barışa yönelik ilk adım olarak değerlendiriliyor.
İmza töreni Kahire’de gerçekleşti
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, “İki yıllık acılar ve felaketlerin ardından Gazze’de ateşkes ve savaşın sonlandırılması konusunda anlaşma sağlandı.” açıklamasını yaptı. Mısır’ın El Kahire ajansı da anlaşmanın, müzakerelerin dördüncü gününde imzalandığını duyurdu. İsrail Ordu Radyosu, “Gazze’de operasyonlar durdu.” açıklamasını yaparken, bölgeden hâlâ dumanların yükseldiği bildirildi.
Trump’tan “tarihi gün” mesajı
ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İsrail ve Hamas’ın barış planımızın ilk aşamasını onayladığını duyurmaktan büyük gurur duyuyorum. Tüm rehineler serbest bırakılacak, İsrail askerlerini kararlaştırılan hatta çekecek.” ifadelerini kullandı. Trump ayrıca, Türkiye, Mısır ve Katar’a arabuluculuk sürecindeki katkılarından dolayı teşekkür etti.
Anlaşmanın şartları
Anlaşmaya göre Hamas, cumartesi gününden itibaren rehineleri serbest bırakacak. İsrail ise 7 Ekim 2023 sonrası tutuklanan 1.950 Filistinli mahkumu serbest bırakacak. Rehinelerin teslimi kamuya açık törenler yapılmadan gerçekleştirilecek. Hamas yetkilileri ayrıca pazar gününden itibaren günde 400 yardım kamyonunun Gazze’ye gireceğini açıkladı.
İsrail askerleri çekiliyor
İsrail hükümet kaynakları, anlaşmanın kabinede onaylanmasının ardından 24 saat içinde İsrail güçlerinin mutabık kalınan hatta çekileceğini belirtti. Jerusalem Post gazetesi, yeniden konuşlandırma sonrasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 53’ünü kontrol altında tutmasının beklendiğini yazdı.
Kalıcı barış için kritik adım
Gazze’deki ateşkes anlaşması, bölgede uzun süredir devam eden çatışmaların ardından uluslararası toplum tarafından “tarihi bir dönüm noktası” olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin de arabuluculuk sürecinde etkin rol oynadığı anlaşmanın, kalıcı barışa giden yolun ilk adımı olması bekleniyor.
