Peygamberlerin, insanları yanlış inançlardan uzaklaştırma mücadelesi, tarih boyunca devam etmiş ve bu süreçte Peygamberler pek çok zorlukla karşılaşmışlardır. İlahî dinlerin tebliğine  karşı çıkan insanlar, kendi inanç sistemlerini koruma altına almak için mücadele etmişlerdir. 

Peygamberlerin İzinden Gelenlerin Mücadelesi

Peygamberlerin izinden giden gerçek din uleması, yanlış inanç ve hurafelerle mücadelelerine devam etmiştir. Ancak her dönemde ve her toplumda, yanlışa ve bâtıla sapanlar olmuştur. Dini hakikatlere ve bilimsel gerçeklere rağmen hurafelere kapılan kalabalıklar dikkat çekiyor.

Sihir Büyü Buyu Hurafe Batil Inanıs (2)

Hurafelerin Sirayeti

Bir dinin esas ilkeleri, başka bir din içerisine orjinal haliyle geçmese de, hurafeleri bir din ehlinden başka bir din ehline, bir hastalık gibi sirayet edebilmektedir.

Mesela eski şamanist kavimlerin ağaç kültü; bazı ağaçlan kutsal sayma âdeti hıristiyanlara geçerek Noel Ağacı olmuştur. Malesef bu âdet yılbaşlarında Hıristiyanlarınkine benzer şekilde, şimdi de bizim bazı müslüman evlerine ve vitrinlerine girmiş bulunuyor.

Müslümanlar arasında görülen, fakat İslâm'ın esas talimatıyla bağdaşmayan bazı yanlış ve acaib âdetler, müslümanlara eski Mısır, Babil, Hint, Acem, Fenike, Roma ve Helenler gibi ilkçağ kavimlerinden intikal etmiştir. Bazı bâtıl inanışlar da Yahudi, Hıristiyan ve Şamanlardan geçmiştir.

Sihir Büyü Buyu Hurafe Batil Inanıs (5)

Örneğin, türbelerde kandil yakma âdeti Fenikelilerden, "sihir ve reml, bakla dökmek, fala bakmak" gibi hurafeler ise Mısır ve Asur'lulardan Türklere  geçmiştir.

Müslümanlar arasına Süryanilerden de bir çok bâtıl âdetin girdiği bir gerçektir. Süryaniler, güvercinlere kutsal hayvan nazarıyla bakarlardı. Bu inanç aynen müslürnanlara da geçmiştir.

Bugün uğursuz saydığımız baykuş Romalılar tarafından aynı şekilde kabul olunurdu. Bir Romalı, baykuşun ötmesini bir felaket başlangıcı olarak telâkki ederdi.

Bunca hakikat ve ilme rağmen hâlâ, kutlu ve mübarek sayılan bazı ağaçlara, çalılara, türbe pencerelerine, mezar taşlarına vb.  meded umarak; bez bağlayan, mum yakan, para atan, tuz serpen bir çok insan görmek mümkün.

Kızının nasibini açtırmak, gelinine büyü yaptırmak, oğluna sınavı kazandırmak, kapalı kısmetini ve rızkını açtırmak gibi batıl inanışlarla; falcılara, üfürükçülere, muskacı ve büyücülere koşuşturanlar az değil.

İslâm Dini, eski "cahiliyye" inanç ve âdetlerini bırakmayı emretmesine rağmen, hâlâ bazı yanlış âdetler, hurafeler, batıl inanışlar, varlığını devam ettirmektedir.

Sihir Büyü Buyu Hurafe Batil Inanıs (3)

İşte halkımız arasında da yayılan batıl yanlış inanışlar ve uydurma, hurafelerden Örnekler:

1. Bir genç askere giderken evden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yer, yarısını da geri bırakırsa, artık ekmek onu, çağıracağı için kazaya belaya uğramadan geri dönermiş.

2. Biri yolculuğa çıkarken arkasından aynaya su serpilirse kazaya uğramazmış.

3. Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz, hem de gurbetten çabuk dönermiş.

4. Bir kişi sabunu başka birine elden verirse, sabun acı olduğu için, acı olaylar görülürmüş veya iki kişi arasına düşmanlık girermiş.

5. Evliliğin ilk günü (gerdek gecesi) erkek veya kadın, hangisi önce uyursa o daha evvel ölürmüş.

6. Bir erkekle bir kadın evlendikleri zaman gerdek gecesi hangisi daha evvel diğerine tokat vurursa onun sözü daha çok dinlenirmiş. En mutlu gecede mutsuzluğa teşvik, bundan daha çok saçma inanç ve âdet olur mu?..

7. Gök gürlerken buğday anbarlanna el ile vurulursa hasat çok olurmuş.

8. Soğan kabuğuna basılırsa fakirlik gelirmiş.

9. Nar taneleri yere düşürülmeden yenilirse cennete girilirmiş.

10. Tarla veya bahçede bitkiler hastalanmış ise, tarla sahibinin güneş doğmadan önce, tarlasının etrafını koşarak dolaşması gerekirmiş.

11. Çeltik ekilen arazinin etrafı eşeğe binmiş bir kimse tarafından Kur'an okunarak dolaşdırsa, o araziye DOLU yağmazmış.

12. At nalı asılan yere nazar isabet etmezmiş.

13. Önünde "beştaş oyunu" oynanan eve fakirlik gelirmiş (Kıbrıs).

14. Otururken ayak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş (Kıbrıs).

Sütanneye karşı dini sorumluluğumuz var mı? Sütanneye karşı dini sorumluluğumuz var mı?

15. Cezvede su içilirse zengin olunurmuş (Kıbrıs).

16. Kefen diken iğne kırılmalıdır. Zira ölümü ve uğursuzluğu celbedermiş (Kıbrıs).

17. Ayakkabılar ters dönerse şeytan üzerinde namaz kılarmış (Kıbrıs).

18. Gece sandık açmak, kendi mezarını açmaktır. Yani ölümü çağırmaktır.

19. Cenaze çıkan ev ile çevresindeki evlerin suları dökülmelidir. Çünkü Azrail kılıcını o sularda yıkar. Sular pislendiği için içilmez olur (Kıbrıs).

Kemalettin ERDİL'in "Yaşayan Hurafeler" isimli eserinden

HAZIRLAYAN: AYHAN TALHA BAYRAKTAR

Sihir Büyü Buyu Hurafe Batil Inanıs (4)

WhatsApp’ta Genç Gazete kanalını takip edin:

https://whatsapp.com/channel/0029Va9sUvv7YSdBkk9nnX0G

KANALI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

NASIL TAKİP EDEBİLİRSİNİZ ?

Eğer bu yazıyı mobil web tarayıcıdan ya da uygulamadan okuyorsanız BURAYA tıklayarak abone olabilirsiniz.

Whatsapp İhbar Hattımıza haber göndermek için;

0532 696 30 57

Editör: Özkan Duran