Otizm, günümüzde sanılandan çok daha yaygın görülen ve erken fark edildiğinde çocuğun hayatını kökten değiştirebilen nörogelişimsel bir durum olarak öne çıkıyor. Erkek çocuklarda kızlara göre daha sık rastlanan otizm spektrum bozukluğu, bir hastalık değil; beynin farklı şekilde çalışması olarak tanımlanıyor. Uzmanlara göre günümüzde yaklaşık her 36 çocuktan biri otizm tanısı alıyor ve bu oran her geçen yıl artıyor.
En kritik nokta ise erken tanı. Çünkü otizm ne kadar erken fark edilirse, çocuğun gelişimi o kadar olumlu yönde ilerleyebiliyor.

Otizmi Anlamak ve Yönetmek Bir Ekip İşidir
Otizm, genellikle yaşamın ilk üç yılında kendini belli eden doğuştan gelen bir durumdur. Son yıllarda farkındalığın artması ve tanı kriterlerinin genişlemesi sayesinde çocuklar daha erken yaşta değerlendirmeye alınabiliyor.
Uzmanlar, otizmin doğru yaklaşımla yönetilebilir olduğunu vurguluyor. Bu süreçte çocuk nörolojisi ve çocuk psikiyatrisi uzmanları tarafından gelişimsel değerlendirme yapılması, gerekiyorsa ek testlerin planlanması ve ailelerin doğru eğitim programlarına yönlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Özellikle 1–4 yaş arası dönem, beynin öğrenmeye en açık olduğu zaman dilimi olarak kabul ediliyor. Bu dönemde haftada 25–40 saatlik yoğun ve doğru eğitim alan birçok çocuk; konuşma, göz teması kurma, sosyal ilişki geliştirme gibi becerilerde ciddi ilerleme gösterebiliyor.
Çocuğunuzu İyi Gözlemleyin, Küçük İşaretleri Kaçırmayın
Otizm belirtileri çoğu zaman 12–24 ay arasında kendini göstermeye başlar. Ancak bu işaretler her zaman çok net olmayabilir. Bu nedenle ailelerin günlük hayatta çocuklarını dikkatle gözlemlemesi büyük önem taşır.
Uzmanlar, aşağıdaki sorulardan iki veya daha fazlasına “hayır” cevabı veriliyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini söylüyor. Çünkü birkaç aylık gecikme bile çocuğun gelişim sürecini ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Çocuklarda Otizmin En Sık Görülen 6 İşareti
- 12 aylıkken siz gülümsediğinizde size gülümseyerek karşılık veriyor mu?
- İsmini söylediğinizde dönüp bakıyor mu?
- Parmağınızla bir şeyi işaret ettiğinizde, o da aynı yöne bakıyor mu?
- 18 aylık olduğunda en az 6–10 kelime söyleyebiliyor mu?
- Oyuncak arabayı sadece tekerleğini çevirerek değil, sürerek oynamaya çalışıyor mu?
- Parmak ucunda yürüme ya da sürekli aynı hareketleri tekrarlama davranışları var mı?
Bu belirtiler tek başına kesin tanı anlamına gelmez. Ancak birden fazlası bir arada görülüyorsa, mutlaka uzman değerlendirmesi gerekir.
Erken Eğitim Çocuğun Geleceğini Değiştiriyor
Otizmde en etkili yaklaşım, erken yaşta başlayan yoğun ve sürekli özel eğitim programlarıdır. Davranış terapileri sayesinde çocuklar; öz bakım, sosyal uyum ve iletişim becerilerini zamanla geliştirebilir.
Ailenin sürece aktif katılımı da en az eğitim kadar önemlidir. Çocuğun ihtiyaçlarına göre hazırlanan bireysel ve grup eğitimleri, alanında uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır. Bu süreçte ekip çalışması esastır. Çocuğun doktoru, özel eğitim öğretmeni, konuşma terapisti, çocuk psikiyatristi ve çocuk nöroloğu birlikte hareket etmelidir.
İlaç Tedavisi Ne Zaman Gerekir?
Otizm için tek başına bir ilaç tedavisi bulunmaz. Ancak dikkat sorunları, aşırı hareketlilik, uyku problemleri veya yoğun davranışsal zorluklar gibi eşlik eden durumlar varsa, uzmanlar bu belirtileri azaltmaya yönelik ilaçlar önerebilir. Asıl hedef her zaman çocuğun günlük yaşam kalitesini artırmak olur.
Erken Fark Etmek En Büyük Avantaj
Otizmde erken tanı ve doğru eğitim, çocuğun hayatında büyük fark yaratabilir. Uzmanlar, 2 yaş civarında yoğun eğitim alan çocukların önemli bir bölümünün ilerleyen yıllarda akranlarıyla birlikte okul hayatına uyum sağlayabildiğini belirtiyor. Bu yüzden “biraz daha büyüsün, geçer” düşüncesiyle zaman kaybetmek yerine, şüphe duyulan her durumda uzman görüşü almak büyük önem taşıyor.





