Dış etkenlerin yanında düzenli ve dengeli beslenmeye de dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Alyamaç, cilt kuruluğunun önüne geçmek için bol miktarda su tüketilmesi gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Alyamaç, Bunlarla birlikte yediklerimiz ve içtiklerimiz de çok önemli. Özellikle su, susuz bir hayat düşünülemez. Cildimiz için özellikle cildimizin nemlenmesi için su olmazsa olmaz bir şart. Bol bol su içmeliyiz. Dengeli beslenmeliyiz. Tek yönlü beslenmeden her zaman kaçmamız lazım. Cildin nem dengesini sağlayan E vitamini yönünden zengin kuruyemişlerin, günde en az bir avuç tüketilmesi gerekiyor. E vitamini, cildin yağ dengesini sağlayan ve nemlenmesini sağlayan bir vitamindir. E vitamini içeren kuruyemişler almakta fayda var. Bunu çok fazla tüketelim manasında demiyorum. En azından her gün bir avuç badem olabilir, fındık olabilir, ceviz olabilir bunlardan tüketmek faydalıdır şeklinde konuştu.
Uykusuzluğun veya yeteri kadar uyumamanın da cildi olumsuz yönde etkilediğini belirten Alyamaç, Dengeli bir uyku uyumak gerekiyor. Çünkü cildimiz uykusuz kaldığı zaman da etkileniyor. Cildin oksijenizasyonu azalıyor. Vücut dinlenemiyor. Netice itibari ile bu cilde yansıyor. Cildin özellikle yüzde matlığı, göz altı halkaları, göz altı morlukları, cildin kuruluğu, ciltteki o homojen görüntünün olmaması gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Saç ciddi anlamda kuruluktan ve soğuktan etkileniyor. Onun için doktor kontrolünde olmak kaydıyla saçlar için yağ maskelerinden oluşturulan kürler kullanılabilir. Onun dışında saçlarımızı çok fazla yıkamamak, çok sıcak suyla yıkamamak, şampuan içeriğinin çok fazla deterjan içerikli olmamasına dikkat etmek, şampuanlamayı 2-3ten fazla yapmamak, en fazla saçı bir iki defa şampuanlamak ve arkasından saça uygun bir nemlendirici kullanmakla saçtaki kurulukları ve yıpranmayı da önlemek mümkün" dedi.