Edinilen bilgilere göre, N.E., 36 yıl önce dini nikahla evlendiği M.T. ile yaşadığı birliktelikten bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ancak baba M.T., çocuğun kendisinden olmadığını öne sürerek reddetti. Anne N.E. açtığı babalık davasında Ankara’da yapılan DNA testinde babalık yüzde yüz olarak belirlendi. Ancak iddiaya göre, baba daha sonra İstanbul’da tek başına yeniden bir DNA testi yaptırarak sonucun negatif çıktığını ileri sürdü ve eşini ile kızını terk etti.
Hayat şartlarının giderek zorlaştığını belirten anne N.E., yaşadığı zorluklara rağmen kızına sahip çıkarak hayat mücadelesine devam etti. Bir dönem yardım kuruluşlarından destek alarak iş buldu ve geçimini sağladı. Ancak 2017 yılında kan hastalığına yakalanması nedeniyle çalışamaz hale geldi. Ardından gelen maddi zorluklar sebebiyle 2020 yılında kızıyla birlikte sokakta kaldı. Altı ay boyunca hurda bir araçta uyuyan anne-kız şu an bir bodrum dairede kalıyor. Ancak kiralarını ödeyemedikleri için yeniden sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıyalar.
“Gitmediğim Babalık Testi Negatif Çıktı”
N.E., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Benim kızım M.S.E. 33 yıl önce dünyaya geldi. Babası M.T. onu kabul etmedi. Kendisinin kızı olmadığını söyledi. Ben de babalık davası açtım. Ankara'da babası olduğu çıktığı halde kabul etmeyip, kendisi İstanbul'a gidip kızı olmadığına dair rapor aldı. Benim gitmediğim yerde negatif raporu aldı.”
“33 Yıl Sonra Tekrar Test Yapılsın”
Kızıyla birlikte tekrar DNA testi talep eden N.E., “Şu an bizi görmezden geliyor. Telefonlarımızı açmıyor. Ben 33 yıl sonra yeniden test yapılmasını istiyorum. Kızımla birlikte çok zor durumdayız. Ben hastalıklarımdan dolayı çalışamıyorum, kızım da obezite nedeniyle iş bulamıyor. Sokaklarda yattık. Şu an kiramızı ödeyemiyoruz. Sokakta kalmak üzereyiz. Ne iş olursa olsun yaparım” ifadelerini kullandı.
Askıda ekmek alırken dahi utandığını belirten N.E., artık kimseye muhtaç kalmak istemediğini vurguladı: “Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum" dedi.