Enerji güvenliği, karbon salımının azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma… Günümüzde ülkelerin en çok üzerinde durduğu başlıklardan bazıları bunlar. Türkiye de bu alanda yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelerek enerji bağımsızlığını artırmayı hedefliyor. Bu noktada biyometan üretimi dikkat çekiyor. Tarım ve Yenilenebilir Enerji Derneği (TAYED) Başkanı Ali Rıza Öner, biyogaz tesislerinde üretilebilecek biyometanın sanayide doğal gazın yerine kullanılmasının çevresel ve ekonomik büyük faydalar sağlayacağını belirtiyor.
Biyometan Nedir ve Nasıl Üretilir?
Biyometan, organik atıklardan elde edilen biyogazın arıtılarak doğal gaz kalitesine ulaştırılmasıyla üretiliyor. Çöpler, tarımsal atıklar, hayvansal gübreler ve hatta gıda sanayi atıkları bu üretim için kullanılabiliyor. Biyogazdan farklı olarak biyometan, doğrudan doğal gaz hatlarına verilebiliyor ve sanayide, ulaşımda veya konutlarda kullanılabiliyor. Bu özelliğiyle biyometan, fosil yakıtların en güçlü alternatiflerinden biri olarak öne çıkıyor.
Sanayide Biyometan Kullanımının Faydaları
Sanayi sektörü Türkiye’de enerji tüketiminin en yüksek olduğu alanlardan biri. Doğal gaz, fabrikaların en önemli enerji kaynağı durumunda. Ancak fosil yakıtların hem maliyeti hem de çevresel etkisi giderek artıyor. İşte bu noktada biyometan devreye giriyor.
Ali Rıza Öner’e göre biyometan kullanan sanayiciler, karbon salımını ciddi şekilde azaltabilecek. Bu da sadece çevre açısından değil, ekonomik açıdan da avantaj demek. Çünkü karbon salımına yönelik uygulanan cezalar, sanayi işletmeleri için büyük bir yük oluşturuyor. Biyometan kullanıldığında sanayici hem bu maliyetten kurtulacak hem de ihracatta, özellikle Avrupa Birliği ülkeleriyle rekabette avantajını koruyacak.
Karbon Salımını Azaltarak Yeşil Dönüşüme Katkı
Biyometan, fosil yakıtlara göre çok daha düşük karbon salımı yapıyor. Bu da iklim değişikliğiyle mücadelede büyük önem taşıyor. Türkiye, Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat” hedeflerine uyum sağlamak için adımlar atarken biyometan, bu sürecin kilit enerji kaynaklarından biri olabilir. Daha temiz bir üretim süreci, Türkiye’nin ihracat pazarlarında elini güçlendirecek ve çevre politikaları açısından da ülkenin itibarını artıracak.
Enerji Güvenliği İçin Stratejik Bir Kaynak
Türkiye’nin enerji ithalatı yıllık yüz milyarlarca lirayı buluyor. Fosil yakıt bağımlılığını azaltmak, enerji güvenliği için en önemli adımlardan biri. Biyometan, tamamen yerli kaynaklardan üretilebildiği için dışa bağımlılığı azaltma potansiyeline sahip. Ayrıca biyometan tesisleri, kırsal bölgelerde istihdam sağlayarak ekonomik kalkınmaya da katkı sunuyor.
Tarım ve Çevreye Çift Yönlü Fayda
Biyometan üretiminde kullanılan organik atıklar, çevre için ciddi bir sorun oluşturabiliyor. Bu atıkların enerjiye dönüştürülmesi hem çevre kirliliğini önlüyor hem de tarım için daha sürdürülebilir bir döngü yaratıyor. Üretim sonrası ortaya çıkan yan ürünler, doğal gübre olarak yeniden tarımda kullanılabiliyor. Böylece hem çiftçi kazanıyor hem de çevre korunuyor.
Türkiye İçin Yeni Bir Dönem Başlayabilir
Uzmanlara göre biyometanın Türkiye’de yaygınlaştırılması halinde enerji politikalarında yeni bir dönem başlayabilir. Bu sayede:
- Sanayi daha temiz ve düşük maliyetli enerjiyle çalışabilir.
- Türkiye, Avrupa ile ticarette rekabet avantajını elinde tutabilir.
- Enerjide dışa bağımlılık azalır.
- Tarım, çevre ve istihdam açısından yeni fırsatlar doğar.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Biyometanın yaygınlaşması için devlet destekleri, yatırım teşvikleri ve mevzuat düzenlemeleri kritik rol oynuyor. Uzmanlar, Türkiye’nin sahip olduğu tarımsal ve organik atık potansiyelinin biyometan üretimi için oldukça uygun olduğuna dikkat çekiyor. Eğer gerekli yatırımlar yapılırsa, Türkiye hem enerji güvenliğini artırabilir hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir adım atabilir.
