Gün sonunda bacaklarda dolgunluk, içi su dolmuş gibi bir ağırlık hissi, kaşıntı ya da ara ara giren kramplar… Çoğu kişi bu şikâyetleri “yorgunluktandır” deyip geçiştiriyor. Oysa bu belirtiler, varisin ilk habercileri olabilir. Özellikle uzun süre ayakta kalanlar ve kadınlar bu konuda daha dikkatli olmalı.
Varis sadece estetik bir sorun değil, zamanında fark edilmezse yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren önemli bir damar hastalığıdır.
Bacakların Verdiği Uyarıları Hafife Almayın
Varis, bacak toplardamarlarının genişleyip kıvrımlı hale gelmesiyle ortaya çıkar. Normalde damarların içindeki kapakçıklar kanın yukarı, yani kalbe doğru gitmesini sağlar. Bu kapakçıklar görevini yapamaz hâle geldiğinde kan geriye kaçar, damarda birikir ve zamanla mavi-mor, kabarık damarlar görünür hâle gelir.
İlk aşamada bacaklar sessizce sinyal verir. Ağırlık hissi, dolgunluk, yanma ve kaşıntı bu sinyallerin başında gelir.
Kimler Daha Fazla Risk Altında?
Varis sadece ileri yaş hastalığı değildir. Günümüzde genç yaşlarda da sık görülmeye başlamıştır.
Risk grubunda olanlar şunlardır:
- Uzun süre ayakta çalışanlar (öğretmenler, kuaförler, hemşireler)
- Gün boyu masa başında oturanlar
- Hareketsiz yaşam sürenler
- Fazla kilo sorunu olanlar
- Gebelik geçiren kadınlar
- Hormon değişimleri yaşayanlar
Özellikle fazla kilo, bacak damarlarına binen yükü artırarak varis oluşumunu hızlandırır.
İhmal Edilirse Ciddi Sorunlara Yol Açabilir
Varisin ilk belirtileri genellikle gün sonunda hissedilen yorgunluk ve ağırlık hissidir. Ancak bu belirtiler önemsenmezse zamanla tablo ağırlaşır.
İlerleyen variste şunlar görülebilir:
- Bacaklarda şişlik
- Gece krampları
- Şiddetli kaşıntı
- Ciltte koyulaşma ve sertleşme
- Uzun süre kapanmayan yaralar
Daha ileri aşamalarda ise damarda pıhtı oluşumu gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden “bekleyeyim geçer” demek en büyük hatalardan biridir.
Varis Çorapları ve İlaçlar Ne Kadar Etkili?
Erken dönemde kullanılan varis çorapları bacaklara dıştan basınç uygulayarak kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırır. İlk günlerde alışmak zor olsa da kısa sürede bacak yorgunluğunu belirgin şekilde azaltır.
Dolaşımı destekleyen ilaçlar da şikâyetleri hafifletebilir. Ancak unutulmamalıdır ki ilaçlar varisi tamamen ortadan kaldırmaz, sadece ilerlemesini yavaşlatır.
Günübirlik Yöntemlerle Ameliyatsız Tedavi Mümkün
Günümüzde varis tedavisi artık korkulan ameliyatlar anlamına gelmiyor. Modern yöntemlerle birçok varis türü ameliyatsız şekilde tedavi edilebiliyor.
En sık uygulanan yöntemler şunlar:
- Lazer Ve Radyofrekans: İnce bir kateterle damar içine girilir, ısı verilerek sorunlu damar kapatılır.
- Doku Yapıştırıcı: Damar özel bir tıbbi yapıştırıcıyla kapatılır, ısı kullanılmadığı için ağrı çok az olur.
Bu işlemler genellikle lokal anesteziyle yapılır ve yaklaşık yarım saat sürer. Hastalar çoğu zaman aynı gün normal hayatına dönebilir.
Varisi Önlemek İçin Günlük Hayatta Neler Yapılmalı?
Varisin oluşmasını tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da ilerlemesini yavaşlatmak mümkündür.
Bunun için:
- Uzun süre ayakta kalıyorsanız ara ara yürüyün
- Masa başında çalışıyorsanız her 30 dakikada bir kalkıp hareket edin
- Bacaklarınızı fırsat buldukça kalp hizasından yukarı kaldırın
- Fazla kilolardan kaçının
- Düzenli yürüyüş, yüzme ve bisikleti hayatınıza ekleyin
