Günümüzde 200’den fazla romatizmal hastalık tanımlanmış durumda. Bazıları toplumda sık görülürken bazıları oldukça nadir ortaya çıkıyor. Yaş, cinsiyet ve genetik faktörler de romatizmal hastalıkların türü ve görülme sıklığını etkileyebiliyor.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cemal Bes, romatizmal hastalıkların çoğunda eklemler ile kas-iskelet sisteminin etkilendiğini belirterek artritin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Bes, “Birçok romatizmal hastalığın ilk gözlenen ve en önemli belirtisi artrittir. Artrit, eklem iltihabına verilen isimdir. Eklemlerde iltihap olduğunda en sık karşılaşılan şikâyet ağrıdır. Ancak yalnızca ağrı olması artrit olduğu anlamına gelmez” dedi.
Artritte ağrıya ek olarak şişlik, kızarıklık, sıcaklık artışı ve hareket kısıtlılığının da görülebileceğini belirten Bes, bazı romatizmal hastalıklarda eklem bulgusu olmadan iç organ tutulumu veya damar iltihabının gelişebileceğini söyledi.
“Erken tanı sakatlıkları önlüyor”
Türkiye’de romatizmal hastalıkların en gelişmiş tedavi yöntemleriyle tedavi edilebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Bes, erken tanının kritik olduğunun altını çizdi:
“Artriti olan hastalarda romatizmal hastalığın erken teşhisi ve tedaviye erken başlanması, hastalığın gidişatı ve oluşabilecek sakatlıkların önlenmesi açısından son derece önemlidir. Tedavi imkânlarına erişim konusunda birçok ülkeye göre avantajlıyız.”
En sık görülen hastalık: Romatoid Artrit
Toplumda en yaygın romatizmal hastalıklardan birinin Romatoid Artrit olduğunu ifade eden Bes, hastalığın özellikle el bilekleri, el ve ayak parmak eklemleri, diz ve dirseklerde şişlik, ağrı ve sabah sertliği ile kendini gösterdiğini söyledi. Kadınlarda daha sık görülen Romatoid Artrit genellikle 30–50 yaş arasında ortaya çıkıyor.
Ankilozan Spondilit de yaygın görülüyor
Bir diğer sık görülen hastalığın Ankilozan Spondilit olduğunu hatırlatan Bes, “Ankilozan Spondilit kalça bölgesi ve omurgayı etkiler. Hastalar özellikle sabahları şiddetlenen bel ağrısından şikâyet eder. Egzersiz ve modern tedavi yöntemleriyle hastalık günümüzde kontrol altına alınabilmektedir. Tedavi edilmediğinde omurgada şekil bozukluğuna ve sakatlığa neden olabilir” şeklinde konuştu.
