Ormanda büyüyen bir ağacın kesildikten sonra bittiği düşünülen hayatı, yeniden başlar ahşap oymacılığı sanatı ile...

Geleneksel Türk el sanatlarından biri olan oymacılık sanatını İnegöl Mobilya Sanayinde 35 yıldır devam ettiren Turan Algınhan (47) mesleğini gazetemize anlattı.

ÇOK ZAHMETLİ BİR MESLEK

Kendine ait küçük bir tezgahta, motifleri ahşap üzerine işleyen Turan usta, Ahşap oymacılığının çok zahmetli bir meslek olduğunu ifade ederek, emek ve sabır isteyen oymacılığın inceliklerini öğretecek çırak bulamamaktan yakınıyor.

Yaklaşık 35 yıldır ağaca şekil veren Turan usta, tezgahından geçen her bir parçanın el emeği göznuru eserler olduğunu söylüyor. Tokmak ve iskarpelayla ağacı işleyen Turan usta, yaptığı ürünlerin 'ömürlük' olduğunu dile getirdi.

EL SANATINA DEĞER YOK

Mesleğe 8 yaşında başladığını aktaran ahşap oymacı ustası Turan Algınhan;

Altın Fiyatları hafta sonu düştü: Gram ve Çeyrek Altın ne kadar? Altın Fiyatları hafta sonu düştü: Gram ve Çeyrek Altın ne kadar?

"3 yıl çıraklık yaptım. 3 yıldan sonra ustam bana iskarpela tutmasını gösterdi ve öğretti. Daha sonra bu mesleğe devam ettim. 1983 yılında usta oldum ve bu mesleği tamamen öğrenmeye başladım. O dönemde mesleğimiz çok iyi durumdaydı.

Zamanla bu meslek 1990'lı yıllarda yapılamaz duruma geldi. İşin içine maliyet girdi, el sanatı işinin maliyeti yükseldi. Pahalı gelmeye başlayınca, oymacılığının yerini polyesterler almaya başladı."

"Ben 10 yıl bu mesleğe ara verdim. Niye yapamadım? Çünkü el sanatını öldürdükleri ve değeri vermedikleri için. Halen de değer vermiyorlar. El emeği sanatı daha değerli olmalı. Bizler bu mesleğin son temsilcileriyiz. Bizden başka gelen nesil yok. Meslekte çırak yetişmiyor" diye konuştu.

AHŞAP MOBİLYA ÜRETEN FİRMA SAYISI AZALDI

'İşimiz sürekli ayakta durmayı ve elle çalışmayı gerektiren zor bir iş' diyen Turan usta;

"Oymacılık sanatı tamamıyla el emeği göz nuru bir meslek. Günde 16 saat ayakta duruyorum. Ama mesleğimizi küçümsüyorlar. El ve beyin gücüne dayanan mesleğimiz sıfır hata gerektiriyor.

Mesleğimiz 1980 ile 1990 yılları arasında hareketliydi. O zamanlarda İnegöl'de devamlı ahşap mobilya üretiliyordu. İnegöl'de şuan ahşap mobilya üreten firma sayısı çok az. Artık modüler mobilya yapılıyor."

"Ağaca elimizle şekil veriyoruz. 50 tane bıçakla bir ağaca şekil veriyoruz. Her 2 dakikada bir iskarpela değişiyoruz. 1 tane oymacı günde 15 bin sefer tokmak vuruyor. 16 saat ayakta duruyoruz. Bünye belirli bir yaştan sonra kendini dayanma gücünü kaybediyor. Sanatımıza değer verilmiyor" dedi.

TEKNOLOJİYE DİRENİYOR

Ağaca işledikleri desenleri oluşturabilmek için çeşitli ölçülerde iskarpelayla ahşap tokmak kullandıklarını anlatan Turan usta;

"Gelişen teknolojiyle ağaç oyma işlemi makineler aracılığıyla yapılmaya başlandı. Günlük yaptığımız iş yapacağımız modelin ağırlığına göre değişiyor. Bazen günde bir takım yapıyoruz. Bazen bir takım bir hafta sürüyor.

Makineyle yapılan oymalar el işlemesi oymalara göre yapay bir görüntüye sahip oluyor. Makinede oyma baskı gibi duruyor. Ne olursa olsun hiçbir şey el sanatının yerini tutmuyor" dedi.