Avrupalı devletlerin birkaç bin, birkaç yüz mültecinin kapılarına dayanması nedeniyle öncülük ettikleri değerleri ayaklar altına aldıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'de 3 milyon mültecinin bulunduğunu, hiçbir zaman feryat etmediklerini, üzerilerine varil, misket bombaları atılan insanlara kapılarının açık olduğunu, yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdiklerini söyledi.

'VEREN EL ALAN ELDEN HAYIRLIDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu insanları o bombalara teslim edemezdik ama batının böyle bir derdi var mı, yok. Şu ana kadar STK'larla beraber yaklaşık 25-26 milyar dolar harcadık, yılmadık, bereketli ya. 'Veren el alan elden hayırlıdır' dedik" ifadelerini kullandı.

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Roman'ı ile 80 milyonun tek millet olduğunu vurguladı.

Türkiye'yi refaha ve huzura kavuşturacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Şehitlerimiz var, şehit veriyoruz. Ama ben şuna inanıyorum, bizim şehidimiz büyüktür. 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' diyerek o teröristlerin üzerine gidiyorlar. Hamdolsun bu değerlere sahip olan bir millet ne bölünür ne yıkılır, bunu böyle bilin. Yıllardır bize insanlık dersi verenlerin, insan hakları ve demokrasi karnesi hazırlayanların kendileri en temel insani vazifelerini yerine getiremiyorlar."

RABBİM BEREKETİNİ VERİYOR

"İşte, 'Türkiye'ye destek vermemiz lazım', işte, 'Suriyeli mültecilerle ilgili yeter ki bize gelmesinler diyerek bizim destek vermemiz lazım.' Ne oldu, verdiler mi? Aldatıyorlar, dürüst değiller. Verseniz de vermesiniz de biz 6 yıldır nasıl bu işi götürdüysek bundan sonra da götüreceğiz. Rabbim bereketini veriyor. Bakınız Batı'da birçok ülke şu an faşist partilerin, yabancı düşmanı akımların kontrolüne girme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Teröristlerin adlarını, kimliklerini bahane ederek tüm Müslümanlara yönelik ırkçı politikalar uygulayan ülkeleri esefle takip ediyoruz" diye konuştu.

İDAM AÇIKLAMASI

Alandaki bazı vatandaşların 'İdam isteriz' şeklinde bağırmaları üzerine Erdoğan, "Parlamentoda idam konusu gündeme gelip Genel Kuruldan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı Batılılar 'Siz bunu niçin dillendiriyorsunuz' diyor, ya ne olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak?"

"Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz, o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Eğer parlamentomuz bu kararı verirse 80'li yıllarda zaten bizde idam kalktı. Yeniden bu geriye avdet edebilir" dedi.

ACIMASIZCA VURUYORLAR

Suriye'de 12 milyondan fazla Suriyelinin evini, köyünü, şehrini terk ettiğini belirten Erdoğan,

İYİ Parti Bursa Adayı CHP’ye Geçti İYİ Parti Bursa Adayı CHP’ye Geçti

"Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar, İslam medeniyetinin kadim şehirleri yıkıldı. Kütüphaneler, medreseler, hastaneler, enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Aynı şekilde Irak'ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misakımilli dedim diye rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum, anlayın."

"Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal'in de Misakımilli'yi istikamet olarak gösterişi yok mu, var. Niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz, biz vatanseveriz, biz milliyetperveriz, farkımız bu" dedi.

HEP BERABER YİNE AYAKTAYIZ

15 Temmuzda halkın göğsünü uçak ve tanklara siper ettiğini hatırlatan Erdoğan, "İşte siz o gece göğsünüzü siper ettiniz. 241 şehidimiz oldu. 2 bin 194 gazimiz oldu. Ama bu millet düşmedi. Bu vatan düşmedi. İşte bugün hep beraber yine ayaktayız. Sizler o gece öz yurdunuzda parya olmayacağınızı, 1 dolara vatanını satan insan müsveddelerine bu ülkeyi bırakmayacağınızı gösterdiniz. FETÖ ihanet çetesinin çapulcularına sokakları, meydanları, kışlaları dar ettiniz. Baş veririz, ama başımızı vermeyiz diyerek, ülkemize, demokrasimize, sandıkta tecelli eden iradenize namerdin elini uzattırmadınız."

"Rabbim, şehitlerimizin ve gazilerimizin dökülen o mübarek kanları pahasına bu ülkeyi tekrar bizlere bağışladı. Şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. 15 Temmuz gecesi Bursalı, İnegöllü kardeşlerimizin sokakları miting meydanlarına çevirdiklerini biliyorum. Gerek o gece, gerekse bir ay süren demokrasi nöbetlerinde meydanlara sığmayan kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Sizler böyle dik durduğunuz sürece, kimse bu ülkeye boyunduruk vuramaz. O gece milletin kanını döken bu hainler çetesi ve onların yularını ellerinde tutanlara inşallah bundan sonra da el-aman vermeyeceğiz, verdirmeyeceğiz" diye konuştu.

ACIRSANIZ ACINACAK HALE GELİRSİNİZ

Demokrasiden, hukuktan ve adaletten asla taviz vermeden, adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, "Bu hain örgüt, bizim bu hassasiyetimizi dahi sulandırmaya, istismar etmeye çalışıyor. Ne diyorlar? Mağduriyetim giderilsin diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya, ne mağduriyeti? Benim 241 şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? Ya, insan biraz edep eder, hangi yüzle gelip de bunu söylüyorsun? Acırsanız acınacak hale gelirsiniz."

"Bunlar çok haysiyetsiz, namussuz. Aynı merkezden hala buna devam ediyorlar. Dedim ya, tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet. Bunlar böyle bir şebeke. İftira atarak, yalan söyleyerek, ilgisiz insanların ismini ortaya atarak, devletin kılı kırk yararak mücadelesini sekteye uğratmak istiyorlar. Katil oldukları kadar zalim ve acımasızlar. FETÖ'nün tüm ayak oyunları ve algı operasyonlarına rağmen, umudunun tükendiğini biliyorum. Mücadeleyi kendimiz ve milletimiz için değil, gelecek nesillerin huzuru için yapıyoruz. Biz nefsi değiliz. Biz bu konuda hasbiyiz. Bu örgüt nefsi. İnsanların paralarını, pullarını nasıl çekip aldılar" dedi.

ADAM KENDİNİ MEHDİ İLAN EDİYOR

FETÖ'nün giderek sapkınlaşan anlayışıyla inancımıza da en büyük tehdit olduğunu söyleyen Erdoğan, "Adam kendini Mehdi ilan ediyor. Bunların vagonları, uydusu durumunda olanlar, (O bize şah damarından yakındır) diyor. Bu ifade, küfürdür, küfür. Bu şirktir. Bize şah damarından daha yakın olan sadece ve sadece Rabbimizdir. Bir daha bu tarz hastalıklı yapıların toplumumuza, gençlerimize sirayet etmemesi için gereken tedbirleri alıyoruz, alacağız."

"Bütün okullar, yurtlar devlete ve devletin uygun görüldüğü vakıflara teslim ediliyor. Bu milletin değerlerini korumak, gençlerine sahip çıkmak, hayır geleneğini devam ettirmek için bütün vakıfların başımızın üzerinde yeri vardır. Gücünü tarihimiz ve geleneğimizden alan bu yapılar milli birliğimizin harcıdır. Ülke ve milletin hizmetinde olan müesseselerimiz müsterih olsunlar. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da hepsinin en büyük destekçisi şahsım ve arkadaşlarım olmaya devam edeceğiz. Biz yeni büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz. Tek parti döneminin bakış açısıyla bunu yapmıyoruz. Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlal" dedi.