Toplum olarak ne kadar da şehvetimize düşkün olduk..

Kimi cinsellik yönünden şehvetine düşkün,

Kimi ev, lüks mobilya ve eşyalar...

Kimi araba, lüks araba ,son model araba..

Kimi son model cep telefonu..

Kimi en pahalı marka..

Kimi el-alem şöyle görsün,şöyle bilsin şehvetlerine kapılmış..

Toplum, kendi bir girdap olmuş;içine gireni öğütüyor..

Şehvetleriyle kendi kendini yiyen bir canavara dönüşmüş;

Doymaz, aç gözlü, hırslı bir ejderha adeta..

Bankalar bu şehvetten en karlı çıkanlar doğrusu..

Araba şehveti olanın da,ev şehveti olanın da, cep telefonu şehveti olanın da,

Şunun da, bunun da tatmin edildiği kutsal mekanlara dönüşmüşler adeta..

İnsanlar bankalara gidip tatmin olup,

Yine tekrar girdap olan toplumun içine dönüyor

Ve çarkın dişlerini bileyip girdabın dönüş hızını ve etkinliğini arttırıyorlar..

Faiz, bu şehvetin tatmin maliyeti olmuş

Ve muhasebe kayıtlarına masum bir kalem olarak katılmış..

Halbuki ne diyordu Bakara Suresi 275. Ayette:

"Faiz yiyen kimseler,kendilerine şeytan çarpmış olanlar nasıl kalkarsa öyle kalkarlar."

Hiç de masum değilmiş demek ki!

Faiz bir yere girdimi bir tahta kurusu gibi orayı içten içe kemirir..

Ne huzur bırakır, ne ocak..

Şehvet mi? O, sönmeyen ocak!

Ne diyorduk? Toplum şehvetlerinin kurbanı olmuş

Ereksiyon halinde daima.. Aklı fikri şehvetinde..

Tatmin olmak için yaşıyor,okuyor, kafa yoruyor,yoruluyor, para kazanıp harcıyor..

Şehvetinden bağlanmış şeytana..

Şehvetiyle bağlanmış faiz yuvalarına..

Bağlandığı yerden emiyorlar kanını..

Kısa vadeli maliyet olarak gördüğü faiz, uzun vadede hasar bırakıyor ama gören yok..

Toplum olarak nefsimizi dizginlemeliyiz

Birbirimize destek olmalı,iyilik yapmalı,

"Bir kötülüğün peşinden hemen bir iyilik yapılmalı" ilkesinden yola çıkarak;

Böyle büyük bir kötülük(faiz)ten sonra,

Koskocaman bir iyilik yapmalı; faizi terk etmeliyiz..

Her gün şeytan çarpmış gibi kalkıyoruz, yetmedi mi!

Çocuklar analarını kesiyorlar,

Bebeklere tecavüz ediliyor,

Trafikte korna sesinden cinayetler çıkıyor,

Kadınlar artık doğru düzgün ne hamile kalabiliyor,ne de doğal doğurabiliyor

Şehirler psikoloji öğütüyor,

Duygularımız karıştı, ağlanacak halimize gülüp,gülünecek halimize ağlıyoruz..

Hergün şeytan çarpmış gibi kalkmıyor muyuz?

Artık yetmez mi?

Yetmeli!

Toplum kendine koskocaman bir iyilik yapmalı!

Faizi terk etmeli!

Derhal tevbe etmeli..

Pişkin olunmamalı, pişman olunmalı..

Zira sürekli Rabbimizin gözü önündeyiz..

Selamlar..