Kişi başına düşen yıllık su miktarının bin 323 metreküpe gerilediğine dikkat çeken Matlı, Türkiyenin her geçen gün artan su stresiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, Kaynaklardan çekilen suyun önemli bir bölümü ise son kullanıcıya ulaşıncaya kadar kaybolmakta, ülke genelindeki ortalama su kayıp oranı yüzde 33leri aşmaktadır. Tüketilen suyun yüzde 76sının tarım, yüzde 24ünün ise sanayi ve içme suyunda kullanılması su kaynaklarımızın etkin bir şekilde yönetimi, korunması ve sürdürülebilirliğini zorunlu kılmaktadır. Zira ülkemizin yaklaşık 24 milyon hektar olan tarım arazilerinin sadece 8,5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek özellikteyken ancak 6,9 milyon hektar arazi sulamaya açılmıştır şeklinde konuştu.
Tarımsal üretim tehdit altında
Kuraklığa bağlı olarak yağış miktarlarındaki azalmanın tarımsal üretimi ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Matlı, Türkiyedeki mevcut tarım alanlarının yalnızca 85 milyonu değil, 5 milyonu aşan göçmen ve 45 milyonun üzerindeki turist ile birlikte 135 milyonu doyurduğunu söyledi. Stratejik bir sektör olan tarımda gıda güvencesi için mevcut tarım alanlarının su, hava ve toprak özellikleri dikkate alınarak en verimli şekilde kullanılması gerektiğini kaydeden Matlı, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Kırsal Kalkınma Desteklerinin yanı sıra su tasarrufunu ve üretimi artırmaya yönelik çalışmalar yürütürken, üreticilerimizin de üzerine düşeni yaparak sertifikalı tohum ve bilinçli gübre kullanımını artırması, sulamada damla ve toprak altı damla sulama gibi teknolojilere yönelmesi, katma değeri yüksek ancak su ihtiyacı az olan stratejik ürünlerin üretimine ağırlık vermesi, tarımsal üretimin devamlılığı açısından önemlidir. Bursa Ticaret Borsası olarak bu noktada her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapmaya hazırız diye konuştu.