Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz suyu sıcaklıklarının artışıyla müsilaj oluşumunun hızlandığını ancak bu sorunun kontrol edilemediğini belirtti. Marmara Denizi'ne atık akışının kontrol altına alınmasının önemine değinen Sarı, özellikle Nilüfer Çayı’nın kirlilikte korkutucu bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.

A W373026 07 Gencgazete

“Her İki Kişiden Birinin Atığı Marmara'ya Akıyor”

Sarı, Marmara Denizi çevresinde yaşayanların sadece yarısının atıklarının arıtıldığını belirterek, “Sanayi atıklarının yüzde 70’i Marmara Denizi’ne boca ediliyor. Nilüfer Çayı doğduğu yerde tertemizken Marmara’ya ulaşana kadar simsiyah oluyor. Marmara Denizi’ne aktığı noktada oksijen seviyesi sıfıra iniyor,” dedi.

Soğuk Hava Doğa Severleri Yıldıramadı: Mudanya Yürüyüş Grubu’ndan Muhteşem Başlangıç Soğuk Hava Doğa Severleri Yıldıramadı: Mudanya Yürüyüş Grubu’ndan Muhteşem Başlangıç

Marmara Denizi’ne akan 200 akarsunun çoğunun Nilüfer Çayı gibi kirlilikle mücadele ettiğini belirten Sarı, “Bu çaylar atık kanalları haline gelmiş durumda. Marmara Denizi’nin ve Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için acilen eylem planına ihtiyaç var,” ifadelerini kullandı.

A W373026 05 Gencgazete

Acil Eylem Planı Şart

Sarı, debiye bağlı olarak akarsuların deşarj limitlerinin yeniden belirlenmesi gerektiğini vurguladı. “Kirlilik kontrol altına alınmazsa Marmara Denizi’ni kurtarmak mümkün olmayacak,” dedi.

Kaynak: İHA