Merhaba değerli okurlar, Gün içinde enerjiniz düşüyor ve kendinizi bitkin hissediyorsanız,Uzman Diyetisyen Ayça Alara Aycan'dan sizi zinde tutacak tavsiyeleri değerlendirin derim.

Enerjinizi hızla yükselten gıdalardan kaçının!Sebze, meyve, tahıllar, şeker ve daha fazlası...Yediğimiz tüm karbonhidratlar vücudumuza şeker olarak giriş yapar. Posalı yiyecekler daha yavaş sindirilirken diğer basit şeker ve benzeri besinlerin sindirimi çok daha hızlı gerçekleşir. Bu hızla sindirilen karbonhidratlar önce size bolca enerji verse de, enerjiniz hızla düşer. Sindirilen besinler kan dolaşımından çıktıklarında uykulu/bitkin hissetmenize sebep olurlar. Sadece bununla da kalmaz; obezite, kalp hastalıkları ve dolaylı olarak tip 2 diyabet riskini artırır. Basit şeker içeren gıdalar yerine komplekskarbonhidratli, lifli yiyecekleri tercih edin. Çok daha zinde hissedeceksiniz!

Yeterince uyuyun, düzenli egzersiz yapın!Çoğu insan her gece yaklaşık 7 saat uykuya ihtiyaç duyar. Çok az uyumak veya çeşitli sebeplerle uykunun kalitesizleşmesi sizi bütüngün negatif yönde etkiler. 2006 yılında yayımlanan Uyku Hastalıkları ve Yoksunluğu kitabı ise yetersiz ve kalitesiz uykuyu; obezite, diyabet, felç ve yüksek tansiyon hastalıkları riski ile bağdaştırmakta. Yetersiz uyku aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıflamasına da sebep olmakta.

Kaliteli uykuyu uyku ilaçlarında aramayın, çözüm egzersiz! Yapılan araştırmalar gün içerisinde daha aktif olan insanların kaliteli uykuya daha kolay ulaştığını kanıtlamakta. "Aktif olamıyorum, çok yoğunum!" diyeceklere de çözüm hazır. Sizler de gün içerisinde en çok 45-60 dk tempolu yürüyüş yapın. Bu dakikaları 20+25 , 25+25, 25+30, 30+30 şeklinde planlayıp yavaş yavaş artırabilirsiniz. Yürümeye, egzersiz yapmaya üşenmeyin. Hem metabolizmanız canlansın, hem de gece kaliteli uyuyun. Deneyin, pişman olmayacaksınız.!

Düzenli egzersiz yapanlar ise çok şanslı! Özellikle güne spor ile başlayanlar tüm günü zinde geçirmeye aday. Aktif yaşamın faydaları bununla da kalmıyor; diyabet, kanser, kalp hastalıkları riskini azaltıyor. Kemik & diş sağlığını ve psikolojimizi olumlu bir şekilde geliştiriyor.

Stresten kaçının! Hayatınızda strese yer vermeyin. Sizi yoran üzen olayları kafanıza takmak yerine çözüme odaklanın. Ve ne olursa olsun, her zaman pozitif düşünün. Kendi hayatınızda başrolü oynadığınızı asla unutmayın. Eğer stresle başa çıkamıyorsanız, ilaç kullanmak yerine herhangi bir yan etkisi bulunmayan akupunktur gibi doğal yöntemleri tercih edin:

Eğer bitkin hissetmenizin nedeni yukarı saydığım; yüksek karbonhidrat içeren gıdalar, yetersiz uyku, veya stres faktörleri değil ise mutlaka bu durumu doktorunuza danışın.

Geleneksel tıp yöntemlerinden hacamat, damarsal problemlerde sülük terapisi, sinirsel bozukluklarda akupuntur uygulamalarını da gözardı etmeyin. Herhangi bir yan etkisi bulunmayan bu tamamlayıcı tıp yöntemleri belki de hayat akışınızı değiştirecek yönde etki edebilir.Özellikle hacamat,detoks etkisi ile bağışıklık sisteminizin güçlenmesini sağlar. Dolayısıyla mevsim geçişlerinde bakteriler ve virüslere karşı vücudun direncini arttırır. Sürekli hareketsiz kalan masa başında çalışan kişilerde görülen sırt ve bel ağrıları için birebir etkili bir tedavi yöntemidir.

Herkese sağlıklı günler dilerim. Soru ve görüşleriniz için telefonum: 532 497 61 42