Romanı okurken hoşumuza giden noktalar şunlardı: Kahramanlarımız yine birlikte namaz kılıyorlar, yine Kur'an-ı Kerim okuyorlar, bazı ayetleri hayat rehberi olarak not ediyorlar, yine başörtüsüne dikkat ediyorlar, erkekle kadın arasındaki mesafeye de elinden geldiğince uymaya çalışıyorlar.

Zaman içinde Tufan Alaz diye biri çıkıp geliyor Amber isimli kitapçıya. Arsıl'ın abisi olduğunu söylüyor ve Helya bunu çok geç öğreniyor. En büyük sarsıntıyı da kocası Arsıl'ın Parsların kralının varisi olduğunu öğrenmiş olması.

O günden sonra kocasına karşı şüpheci tavırlar takılıyor araya soğukluk giriyor. Fakat Arsıl, Helya'nın babası tarafından çok samimi bir müslüman olarak yetiştirildiğini ispatlıyor ve eşine çok yardımcı olmaya çalışıyor. Zira babası, Helya'yı asla yalnız bırakmamasını söylemiş ve ona emanet etmiştir.

Liderin mührüne sahip biri olan Helya'nın Kaplanların lideri olması ve herkes tarafından kabul görmesi lazımdır. Yakında büyük bir savaş başlayacaktır. Helya'nın beynindeki hastalık gittikçe büyümektedir. Tedavi olması için şehirdeki hastaneye gidecektir.

Ameliyata girecekken Tufan Alaz, yengesi olan Helya'yı kaçırır ve Parsların ülkesine getirir. Babası olan lider Alpar Alaz'ın güvenini kazanmak için onun önüne atar.

Zalim adam halkını zulümle yönettiğinden dolayı acıması yoktur. Güce tapar, güçlü olmakla her şeyin sahibi olacağını zanneder. Önüne gelmiş olan Helyan'ın başörtüsünü çıkarır. Onu hayatında unutmayacağız bir mahcubiyete mahkum eder.

Belli bir zaman sonra idam edilmek üzare hücreye kapatılır ve zincire vurulur. Orada Arsıl Alaz'ın annesi ile tanışır. Onun Firavun'un karısı Asiye karakterli olduğunu hisseder. Daha sonra da yanına hizmetçi kıyafeti ile bir kadın gelir. Bunun da annesi olduğunu öğrenir ve bilerek Parslılara hizmetçi olduğunu öğrenir.

Neden küçük yaşta kendisini yalnız bıraktıklarını anlatacak vakit yoktur ama annesi hizmetçi olarak Parsların gözü önünde gizlenmeyi bilmiştir. Orada karşıt Parslılar diye bir grup kurmuştur kendisine bağlı. Kaplan olan bir kadına bağlı olan Karşıt Parslar savaş zamanında Kaplanları desteklerler. Zulme karşı birlik içinde hareket ederler ve kurulan bir tertiple savaş başlar.

Önce Tufan hapse atılır sonra Helya esir olarak kaleye tekrar girer. Kocası Arsıl Alaz, varis olarak geri döner babası tarafından kılıcı teslim edilirken tahtını da teslim edilmiş olur.

Herkesin gözü önünde Kaplanların lideri Helya'yı öldürmeyi planlar. Lakin Arsıl, bütün televizyon ekranlarından yapılan yayınla kendisinin bir Pars olduğunu ve zulme karşı durduğunu, yanında da sevgili eşi Helya'nın bulunduğunu ilan eder.

Dışarıdan direnişçi Kaplanlar, içeriden Karşıt Parslar, zalim Pars hükümdarını perişan ederler. Alpar Alaz, Helya Ile buruşur ve Alpar tarafından öldürecekken sevgili eşi Arsıl yetişir, Helya'yı da kurtarır babasında öldürür. Böylece topluma adalet kökenli bir sistem yerleşmiş olur.

Tabii çok kısa olarak anlattığım bu olay zinciri roman çerçevesinde yine yazarımızın tatlı üslubu ile bizlere sunulmuş olur.