Mekan: Ateşoyuk, Amber isimli kitapçı, iki bölge arasındaki ormanlık alan, birinci bölge ve ikinci bölge, direnişçiler kampı, Saht Kalesi...

Kahramanlarımız; Kaplanların lideri Helya, Parsların varisi Arsıl Alaz, Hasan amca ve karısı Zehra Teyze, Arsıl'ın kardeşi Yasemin Alaz, ve gizli hain Parslı bir kız Dilşah. Arsıl Alaz'ın abisi kıskanç Tufan Alaz ve babası zalim kafir gücün kölesi Alpar Alaz...

İki ciltlik yeni bir Merve Özcan romanı ile karşı karşıyayız. Şöyle üstünkörü hızlıca okuyup geçeyim, nelerden bahsediyor biraz yüzeysel haberdar olayım, diye başladım. Lakin bir türlü elimden bırakamadım. Zaman zaman ruhsal sıkıntıya bile gark eden bir roman ile karşı karşıyayız.

Dört yüz elliyi aşkın sayfasıyla ve sıkça yazılmış satırları ile roman kahramanlarımız zihni hastalıklara bulaşan ve hafıza kaybına uğrayan Helya, Kaplanların lideri olduğunu henüz bilmemektedir. İyi bir ok kullanıcısıdır ve Arsıl Alaz ile evlidir.

Peki Arsıl Alaz kimdir? Helya'nın babası, daha çocuk yaşındayken bir savaş esnasında Parslardan yaralı olarak ele geçirdiği ve onu kendi terbiyesi ile yetiştirdiği ve Müslüman bir evlat olarak bağrına bastığı biri.

Kaplanlar, Müslüman bir topluluk... Mücadeleleri zulmün ortadan kalkması ve Adaletin-Hakkın topluma hakim olması için Pars denilen zalim toplulukla savaş halindedirler. Anlatılardan fark edebildiğim kadarıyla sanki bir Kudüs/Filistin ortamı var. Öbürlerinin askerleri devriye atıyor, bunlar da zaman zaman çatışmalara gidiyorlar.

Lakin asıl hedef Kaplanların lideri Helya'nın babasının savaşta kaybolması ve lider mührünün bir yerlerde saklı olması. Kaplanlar, Direnişçi kamplarında toparlanmışlar ama liderleri belli değil. Bir taraftan liderin bıraktığı mührü aramaya çalışan Helya, Babasından kalan Amber isimli kitapçıyı işletmektedir. Arsıl ile evlenmiş olmasına rağmen Kaplanlar onları liderin kızı ve oğlu olarak bilmektedirler.

Roman boyunca Arsıl Alaz'ın gizli bir hain olabileceği kanaatini taşıdım. Çünkü polisiyeyi andıran ve hak ile batılın mücadelesini anlatan roman sonunda bir şaşırmışlık yaşamayayım. Zaten yazarlar, okuyucuya her zaman ilginç gelebilecek kurgular hazırlarlar.

Helya'nın, Arsıl'a deli gibi aşık olması ve tüm olayları kendi dilinden anlatması zaten yazarımız Merve Özcan uslübunun en belirgin özelliğidir.

Üslup açısından "... Haramdan Sakın" serisinde olduğu gibi birkaç küçük hareket birkaç küçük cümle ve bir paragraf tutacak şekilde psikolojik tahlillerle örülmüş harika cümleler. Ara tatili kitap okuma kampına çeviren yazarımıza minnettarız. Yaklaşık 900 sayfalık iki ciltlik eseri üç gün içinde soluk soluğa okutturdu bize.

Aslında romandan bazı paragraflar not edip nasıl bir dili olduğunu anlatabilirim ama kitapları okumanızı ve o havayı sizin de yaşamanızı işaret ederek geçiyorum.

Kahramanların ve sahtekarların/hainlerin iç içe yaşadığı bir toplumda mücadele etmek da samimi direnişçilerin birliğini kurmak zordur. Bizler de bugünlerde, insanların arasından sohbet dinleyen, Allah'ın dinini öğrenmek için bir araya gelenlerin samimiyetinin ne kadar az olduğunu ve bunların kaçta kaçının uzun yola dayanabileceğini bilmek isteriz. (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)