Zekat sözlükte bereket, temizlik, çoğalma, artma ve övme gibi anlamlara gelir. Şer'i bir terim olarak şöyle tarif edilebilir. Belli mal türlerinin belirli bölümünü, Allah'u Teala'nın belirlediği bir kısım müslümanlara mülk olarak vermektir.

Zekat İslam'ın beş temel esasından birisi olup, Hicretin ikinci yılında Ramazan orucu ve fitreden sonra farz kılınmıştır. Kur'an-ı Kerim'de yirmi sekizi namazla birlikte olmak üzere otuz iki yerde zekat emri vardır. Bu durum İslam'ın zekata verdiği önemi gösterir. Diğer yandan Hz Peygamber'in zekat uygulamasını belirleyen pekçok hadisleri nakledilmiştir. Biz bu konudaki vahiy ve sünnetten bir kaç tanesini zikredeceğiz.

Allah'u Teala şöyle buyurur: "Namazı kılın, zekatı verin"(1) "Mü'minlerin mallarından zekat al ki, onları temizleyip mallarını çoğaltsın"(2) "Hasat gününde tarım ürünlerinin hakkını ödeyin"(3) "Ey iman edenler! Kazandıklarınızın helal olanından ve sizin için yerden çıkardıklarımızdan verin"(4) "Altın ile gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayan kimselere elem verici bir azabı müjdele."(5)

Hz Peygamber (s.a) de şöyle buyurmuştur: "İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri de zekat vermektir."(6) Diğer yandan Allah'ın elçisi, Muaz, b. Cebel (r.a)'ı Yemen'e vali olarak gönderirken kendisine zekatla ilgili olarak şu talimatı vermiştir: "Ey Muaz! Onlara bildir ki, Allah'u Teala kendilerine zekatı farz kılmıştır. Zekatı oranın zenginlerinden al, yoksullarına ver."(7)

Yüzyıllar boyunca İslam müctehidleri zekatın farz oluşu üzerinde görüş birliği içinde olmuşlardır. Ashab-ı Kiram zekat vermeyenlerle savaşılması gerektiği konusunda ittifak etmiştir. Çünkü onlar namaz, oruç ve hacla zekat arasında bir ayırım yapmamış ve hepsini aynı güçte görüp uygulamışlardır.Zekat verecek kimsenin müslüman, akıllı ve ergin olması yanında, asli ihtiyaçları dışında nisap miktarının üstünde bir mala sahip bulunması ve zengin sayıldığı tarihten itibaren bir yılın geçmesi gereklidir.

Buna göre bir İslam toplumunda gayri müslimler, ateistler, çocuklar, akıl hastaları ve yılın başında ve sonunda nisap miktarı mala sahip olmayanlar zekatla yükümlü bulunmazlar.Nisap servetin zekatı gerektiren alt sınırını ifade eder. Altının nisabı 80 gr (Örfi 96 gr), gümüşün 560 gr (örfi 640 gr), koyun ile keçinin kırk, sığır ile mandanın otuz, devenin nisabı ise beş'tir. Tarım ürünlerinde çoğunluk müctehitlere göre her türde beş vest (yaklaşık bir ton) nisap olarak alınmıştır. Asli ihtiyaçların ve borçların dışında bu miktarlara ulaşmayan mallar için zekat gerekmez.

Zekat dışı tutulan asli ihtiyaçlar şunlardır: Mesken olarak kullanılan ev, bahçe ve tarım yapılan arazilerin kendileri, binek ve koşum hayvanları ile günümüzde bunların yerine geçen otomobil, servis aracı, traktör, biçer-döver, su moturu veya zanaatkarların iş aletleri, üretim için kullanılan makinalar, tezgahlar, fabrika vb. sabit sermaye niteliğindeki değerler, evin normal eşyası, özel kütüphane ile bir kimsenin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin bir aylık -daha sağlam görülen başka bir görüşe göre bir yıllık- mutat masrafları veya borca karşılık tutulan mallar.(8)

DEVAM EDECEK/ Dipnotlar: 1) el-Bakara, 2/10, 2) et-Tevbe, 9/103, 3) el-En'am, 6/141, 4) el-Bakara, 2/267, 5) et-Tevbe, 9/34, 6) Buhari, İman, 1, 2, Müslim İman, 19-22, Tirmizi, İman, 3 7) Buhari Zekat, 1, Ebu Davüd, Zekat, 5 8) İbnu'l Humam, Fethu'l Kadir l, 487 el-Fetava'l Hindiyye, l, 173