Günümüzde birçok konu ile ilgili farklı tasnifler ve tanımlar yapılmaktadır. Bu tasnif ve tanımlar elbette ki yüzde yüz kesin sonuçlar değildirler. Belki yapılan büyük çaptaki araştırmaların bazı sonuçlarıdır. Doğruluk payları büyük oranda gerçek olabilir.

Son zamanlarda sosyal medyada dolaşan "Nesillerin Özellikleri "adlı bir araştırma dolaşıyor. Elbette dediğim gibi bunlar yüzde yüz kesin sonuçlar değildir.Bu araştırmaya göre nesillerin yıllara göre özellikleri şöyledir:

1-"SESSİZ KUŞAK":Bunlar 1925 ile 1945 yılları arasında doğanlardır.Bunların özellikleri Uyumlu,Çalışkan,Kanaatkar ve Otoriteye saygılı insanlar olmaları dır,diye tarif etmişlerdir.

2-"BABY BOOMERS":Bu kuşakta yer alanlar 1946-1964 yılları arasında doğanlardır.Bunların özellikleri içerisinde dikkat çeken Çalışkan,İdealist,Başarı odaklı ve birazda Bencil olmalarıdır.

3-"X KUŞAĞI":Bu bölümde yer alanlar 1965 ile 1979 yılları arasında doğanlarmış.Bu bölümde yar alanların başlıca özellikleri Girişimci,Bağımsız,Rekabetçi ve Şüpheci olmalarıdır.

4-"Y KUŞAĞI":1980-2000 tarihleri arasında doğanlardır.Bunların dikkat çeken özellikleri Çoklu görev yapabilen,Tatminsiz oluşları,Özgürlüğe düşkün ve Otoriteye Karşıt oluşlarıdır.

5-"Z KUŞAĞI" Bu bölümde yer alanlar 2000 yılı ve sonrasında doğan nesil olarak adlandırılmıştır.Bu neslin en önemli özellikleri Tatminsiz oluşları,Buna karşılık Şeffaftırlar.Ayrıca Otorite tanımamazlık ve Tüketicilik gibi belli başlı özelliklere de sahiptirler.

Yalnız bu tasnifi yapanların bence unuttuğu bir nokta daha vardır.Özellikle son kuşak ( yani Z KUŞAĞI) nedense "DİN" e karşı biraz soğuk duruyor.Bu gerçeği hepimiz biliyoruz.Kuşak çatışması dediğimiz olay özellikle bu gurup gençlerin anne ve babalarıyla problem yaşamalarıyla dikkat çekiyor.Günümüzde Ergenlik yaşında kızı veya oğlu olup ta muzdarip olmayan ,çocuklarından dolayı sıkıntısı olmayan ve hatta çocuklarını psikologlara götürmeyen kaç mutlu aile vardır?

Ergen yaşında oğlu ve kızı olan ailelerin hiç şikayetlerini dinlediniz mi?Hemen hemen hepsinin dile getirdiği ortak şikayetler şunlardır:

-"Hocam!Bizim oğlan/kız çocuk iken çok iyiydi.Büyüyünce çok değişti,

-"Hocam! Eskiden dersleri çok iyiydi,çok çalışıyordu.Ama şimdi ders çalışmayı bıraktı,

-"Hocam! Önceleri bizimle sohbet ederdi,şimdi içine kapandı,odasına girip kapıyı kapatıyor,

-"Hocam! Küçük iken bizimle namaz kılardı .Şimdi namazı bıraktı,

-"Hocam!Çok sinirli...Hocam!Bizim dediklerimize hiç tahammül etmiyor...Hocam!Ne istediyse hepsini aldık,Hocam!...Hocam!..Hocam...

Peki sorun nerede? Bütün bu şikayetler durduk yerde ortaya çıkmadı."Teşhis konulabilirse tedavi kolaydır "derler.

1-İslam, ergenlik dönemini ibadet yaşı kabul ederek ergeni insan yerine koyar.Oysa batı kültürü ergene adeta deli muamelesi yapar."Ergenlik Problemleri" diye çözümsüz bir konu ortaya attılar.O döneme bizim kültürümüz "delikanlı" derken batı kültürü adeta delikanlıya "kanlı deli" muamelesi yaptı.

2-Günümüz Müslümanları maalesef İnsanlara doğru bir İslam sunamadı.Her gurup,her meşrep kendilerince yeni bir din ihdas ettiler.Kur'an- Sünnet yerine kaynağı sorulamayan rüyalar alemi,mana alemi,sırlar alemleri diye adeta paralel bir din sundular.

3-Haramları en az olan din "İslam dini" olduğu halde bir çok konuda hiç bir yasaklayıcı ayet-hadis olmadığı halde bir çok şeye "caiz değil,aman yaklaşma", denildi.Yavaş yavaş abdest almayı,banyoda saatlerce su harcayıp yıkanmayı,ağır hareket etmeyi takva diye lanse ettiler.Müjdeleyen hocalar yerine ağlatan ve korkutan hocaların itibar edildiği paralel dinler oluşturuldu.

4 -Peygamber Efendimiz (sav) "Allah güzeldir güzelliği sever" hadisi ortadayken Müslümanlar neredeyse bir çok sanatı ve estetiği yasakladılar.

Ve sonuç: İslam'ın gerçek güzelliği yerine hurafe,sırlar ve hikayeleri din diye sunan,eleştiriyi küfür kabul eden ,fikir üretenleri dışlayan bu paralel dinler ile "Z NESLİ" inde fazla bir şey beklememek gerekir.