8 Temmuz 1920'de Bursa işgal edildikten sonra ileri harekatını sürdüren Yunan süvari birliği, 9 Temmuz 1920 günü Kestel'e ulaşmış idi.

Burada Yunan alay komutanı, bir tabur askeri birliğini Yenişehir yolu istik?metinde konuçlandırırken diğer bir tabur askeri birliğini de Aksu Köyü'nden geçen eski İnegöl yolu üzerinde konuçlandırmış idi.

Geride kalan bir tabur askeri birliği ile de yörede en hakim tepeyi oluşturan Çatal Tepe'yi işgal ederek burada savunma hattının merkezini oluşturmuş idi.

9 Temmuz 1920'de tesis edilmeye başlanan Yunan savunma hattı, kuzey-güney istik?metinde uzatılarak bir ucu Uludağ eteğinde yer alan Şevketiye Köyü'nde noktalanırken bir diğer ucu da İznik Gölü kenarında yer alan Müslüman Sölöz Köyü'nde sona erdirilmiş idi.

6 Ocak 1921 günü Türk savunma hattına doğru başlattığı ileri harekat gününe kadar Yunan ordusu -takriben- altı ay, burada savunma hattını güçlendirmek ve çevrede istihbarat yapmakla meşgul olmuşlar idi.

Şüphesiz bu arada 15 Temmuz 1920'de ilk Yunan ordu birliği İnegöl'ü işgal etmek üzere harekete geçmiş ise de bu askeri birliği, İnegöl'ün Bursa'ya çıkış yolu üzerinde bulunan "Gazhane Mevkii"nde Harputlu Yüzbaşı Avni Bey komutasında 90 kişilik bir milis gücü karşılamış idi.

Vuku bulan çatışmada 90 kişilik milis gücünden -Harputlu Yüzbaşı Avni Bey dahil- 51 kişi şehit olmuş; 39 kişi de yararlanmış idi. İşte Kurtuluş Savaşı'nın İnegöl'e ilk yansıması, 39 gazi ve 51 şehit olmuştur.

11 Ocak 1921'de vuku bulan Domaköy=Şehidler Köyü katliamı ile şehit sayısı daha da artmıştır. Hatırlanacağı üzere İnegöl'ün Yunan ordu birliklerince ilk işgali, 6 Ocak 1921 tarihi ile 14 Ocak 1921 tarihi arasında geçen 8 günlük süredir.

İkinci Yunan işgali ise 26 Mart 1921 ile 4 Nisan 1921 tarihleri arasında geçen yine 8 günlük süredir .

Üçüncü Yunan işgali ise 8 Temmuz 1921'de vuku bulmuş ve 6 Eylül 1922'ye kadar -takriben- 14 ay sürmüştür. Şüphesiz işgal günlerinde İnegöl halkı, konjonktürel duruma göre, Yunan ordu birliklerinden farklı farklı muamele görmüştür.

Bazen, istihbarat amaçlı olarak İnegöl halkına güler yüzlü ve yumuşak davranmışlar; bazen da yakalayıp Yunanistan'a sürgüne göndermişler ve para sızırmak için boyunlarına kızgın sacayağı geçirerek zulmetmişler; hatta Yenice Nahiyesi muhtarı İskender Efendi ve Yiğit Köy muhtarı örneklerinde görüldüğü üzere gaddarca öldürmüşlerdir.

Yunan ordu birlikleri geri çekilirken yaptıkları zulmü arttırmışlardır.

Bazı köyleri yakmışlar; köprüleri havaya uçurmuşlar; kişi veya hane başına 500-1000 TL. civarında haraç toplama girişiminde bulunmuşlar; vermeyenleri ağır işkenceye maruz bırakmışlar veya Yenice ve Yiğitköy örneğinde olduğu gibi gaddarca öldürmüşlerdir. (DEVAM EDECEK)

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR