Bursa ve civarını işgal ettikten sonra Yunan ordu birlikleri, "Kazancı, Çatal Tepe" mevkiinde yer alan savunma hatlarını oluşturmuş; güney ucu, Uludağ eteğinde yer alan Şevketiye Köyü'nden başlayıp kuzey ucu, İznik Gölü kıyısında yer alan Müslüman Sölöz Köyü'ne kadar güney-kuzey hattında uzayan savunma hattını, altı ay boyunca iyice güçlendirdikten sonra 1921 yılı Ocak ayı başından itibaren ileri harekat için hazırlık yapmaya başlamıştır.

Yunan ordu birliklerince yapılan bu hazırlık, "Cici Bey" lakabı ile anılan istihbarat elemanı İnegöllü Küçük Kamil tarafından tesbit edilmiş; İnegöl'ün Deydinler Köyü'nde konuçlandırılmış olan Mürettep 3. Süvari Tümeni'ne bağlı 27. Süvari Alay Komutanı Çolak İbrahim Bey'e ulaştırılmıştır. Alınan bu haber üzerine örtme birliğini oluşturan Türk birlikleri de belirlenen stratejiye göre pozisyonlarını almıştır.

Sözgelimi, Merkezi Pazaryeri İlçesi'nde bulunan 11. Tümen birlikleri, işgal ettikleri Ahi Dağı'ndan geriye doğru çekilerek Bozüyük-İnönü hattında yer alan ana savunma birlikleri ile buluşmuştur.Ardından da merkezi Yenişehir'de bulunan 24. Tümen'e bağlı birlikler de 11. Tümen'in boşalttığı Ahi Dağı'ndaki mevzilere yerleşmiştir. İnegöl Deydinler Köyü'nde konuçlanmış olan 3. Süvari Tümeni'ne bağlı olan 27. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Çolak İbrahim Bey de komuta ettiği birliklerini "küçük müfrezeler"e ayırarak "vur-kaç taktiği" ile Yunan ordu birliklerince yapılan ileri harekatın sür'atini kırmayı hedeflemiştir.

Bunun için "Küçük müfrezeler"den oluşan mürettep süvari birliklerini, Yunan savunma hattının ön kısmında yer alan kritik noktalara yerleştirmiştir.Bu küçük birliklerden en önemlisi, "Merzukiye/ Mesariye/Ruşen- Tahtaköprü, Çiftlik veya Esenköy" isimleri ile anılan köy mıntıkasına yerleştirilmiştir. Teğmen Hüsnü (Güven) Bey'in, yönettiği müfrezedir ki bu müfrezeye, Derviş Bey'in yönettiği 70 kişiden oluşan Gürcü çetesi de destek vermiştir.Bir sonraki bahiste anlatılacağı üzere bu müfreze ve milis gücü, "Çukur Köprü" baskınını düzenlemiştir. Ancak, ardından Rum ve Ermeni kökenli Yeniceli ve Cerrah Köylü gayr-i müslimler, provoke bir olay düzenleyerek Domaköy faciasına sebep olmuşlardır.

9 Temmuz 1920 tarihinden bu yana -bir diğer ifadeyle- 1921 yılının Ocak ayının ilk günlerine kadar devamlı savunma hattını güçlendirmişlerdir. Bu arada istihbarat toplamak ve İstanbul Hükumeti'nce yapılan kara propagandaya destek olmakla vakit kazanmaya çalışan "Çatal Tepe"deki Yunan ordu birlikleri, 5 Ocak 1921 günü savunma hattından çıkmış ve İnegöl'ü işgal ederek Kurşunlu istik?metinde ileri harekata başlamıştır.Altı aydan beri, istihbarat amacıyla, yöre halkına çok yumuşak ve barışsever davranan Yunan birlikleri, birden bire sertleşmişlerdir; Bursa ve İnegöl yöresinde yakaladıkları "Kuva-yı Milliyecileri" Yunanistan'a sürmüşler ve onların lehine yayın yapan "Bursa Ertuğrul Gazetesi"ni de kapatmışlardır.

Altı aydan beri savunma hattında yerleşme ve güçlendirme çalışması yapan Yunan ordu birliklerinin, ileri harekata geçişini, "Cici Bey" lakabı ile tanınan İnegöllü Küçük Kamil haber vermişti. Şüphesiz harekat öncesi yapılan bu tutuklamalarda o da hapsedilmiş, ardından da esir olarak Yunanistan'a gönderilmiştir.

Yunan ordu birliklerinin ileri harekata geçmelerinin konjöktü rel sebebi, Çerkez Ethem Bey tarafından yönetilen " kuva-yı seyyare " nin nizami kuvvetler arasına alınmasına karşı çıkarak bu konuda Mustafa Kemal Paşa ile farklı düşünmüş olmalarıdır. Halbuki birkaç ay önce Çerkez Ethem Bey ve kardeşi Tevfik Bey, kuva-yı milliye adına Manisa, Uşak ve Balıkesir cephelerinde başarılı hizmetlere imza koydukları için Mustafa Kemal Paşa tarafından , Aznavur Ahmed'in yönettiği kuva-yı te'dibiye birliklerini ortadan kaldırmak için görevlendirilmişti. Ayrıca Adapazarı ve Düzce isyanlarını bastırma görevi de yine Çerkez Ethem Bey ve kardeşi Tevfik Bey'e verilmişti. Ancak Çerkez Ethem Bey'in komuta ettiği "kuva-yı seyyare"nin, nizami askeri birliklerin arasına alınması hususu gündeme gelince, Mustafa Kemal Paşa ile Çerkez Ethem Bey'in arası açılmıştır.

Taraflar arasında yapılan müzakereler, barış içinde sonuçlanmayınca Çerkez Ethem Bey ve kardeşi Tevfik Bey, Yunan ordu birliklerinin işgali altında bulunan Eğe topraklarına geçmiştir. İşte bu konjonktürel durumu değerlendiren Yunan ordu birlikleri, 6 Ocak 1921 günü Çatal Tepe'deki savunma mevzilerinden çıkarak ileri harekata geçmiş ve ilk defa İnegöl kasaba merkezini işgal eylemiştir.Kurşunlu ve Ahi Dağı üzerinden ileri harekatını sürdüren Yunan ordu birlikleri, Türk savunma ana hattına ulaşmışlar.14 Ocak günü yapılan kanlı bir çatışmadan sonra Yunan ordu birlikleri, geri çekilmeye başlamış ve tekrar İnegöl'ün batısında Çatal Tepe mevkiindeki savunma hattına dönmüşlerdir.6 -14 Ocak 1921 tarihleri arasında İnegöl, Bozüyük ve İnönü ilçelerini içine alan coğrafyada gerçekleşen bu askeri kanlı çatışma ve muharebe, tarihçilerimiz tarafından "Birinci İnönü Savaşı" diye isimlendirilmiştir

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR