Hanefi mezhebinin İmamı Ebu Hanife'den (ra) sonra gelen en büyük iki alim ve müctehid İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'dir.Ebu Yusuf'un annesi oğlunu meslek öğrensin diye bir terzinin yanına vermişti.İmam Ebu Hanife Ebu Yusuf'taki yeteneği fark edince onu yanına aldı ve ona ilim öğretti.Böylece büyük bir alim ve müctehid oldu.

Büyük İmam ve Müctehid Ebu Yusuf'un kitaplarında bize yaptığı tavsiyelerden birkaç tanesini paylaşalım.

-"Seni ziyarete gelenleri güler yüzle karşıla.Onlara iyi davran ve sorduğu sorulara cevap ver".

Misafir kavramı dinimiz de ve geleneklerimiz de önemli yer tutmaktadır.Her evde adı misafir odası olan bir odası vardır.Ancak gelenek ve göreneklerimizden uzaklaştığımız şu çağda evdeki misafir odası sadece isim olarak kalmaktadır.İnsanlar birbirini çay içmek için kahvehaneye,yemek için de lokantaya davet etmektedir.Haydi eve gidip bir yemek yiyelim veya çay içelim sözleri unutulmaya yüz tutan sözler arasına girmiştir.Misafirin sorularına cevap vermemek rahatsız olduğumuzun işaretidir.

-"Kötülüğünü bilsen bile hiçbir insandan kötü bahsetme.Ancak o insanın kötülüğü din hususunda olursa diğer insanları bu konuda uyar ki o kötülük yayılmasın".

Dinimiz özellikle kişisel konularda affedici olmamızı istemektedir.Hiç kimse hakkında kötü düşünmemizi ve kötü söz söylememizi istemez.Bir insan hakkında kötü düşünürseniz ve o insan iyi çıkarsa günah kazanırsınız.Oysa bir insan hakkında iyi düşündüğünüzde kötü çıksa günah kazanmazsınız.

Ancak dini konular hariç.Bir insan dine zarar veriyorsa veya fikirleriyle insanların inançlarını bozuyorsa o insanın gerçek yüzünü insanlara anlatmak gerekir.Yoksa toplumun inancını ve itikadını bozar.

-"İşlerini,o işten anlayan ehil kişilere havale et.Eğer böyle yaparsan ilme,tecrübeye ve ihtisasa güvenin artar."

Yüce Rabbimiz "Emaneti ehline teslim ediniz" buyuruyor. Ehline teslim edilen bir iş sağlam olur.Ehil insanlara emanet ettiğin işler yerini bulduğu için hayal kırıklığına da uğramazsın.Çünkü ehil insanlar o işin ilmini okumuş,tecrübe ve ihtisas sahibi insanlardır.Böylece senin de ilme ve tecrübeye karşı güvenin artar.

-"Eşinin yanında başkalarının hanımlarından bahsetme.Böyle şeylerden söz edersen eşinin sana saygısı azalır.O da başka erkeklerden bahsetme hakkını kendin de bulur."

Kıskançlık duygusu insanın yapısında var olan bir duygudur.Dolayısıyla bazı kadınlar eşinin başka bir bayanı överek anlatmasını istemeyebilirler.Aklına ve kalbine kötü düşünceler gelebilir. Tıpkı bunun gibi bir çok erkek de eşinin başka bir erkeği överek anlatmasından hoşlanmazlar.Bu nedenle şu hadisi şerifi hatırlayalım."Kendin için istediğin bir şeyi başkası için de istemedikçe gerçek mü'min olamazsınız".

-"Dünya ile olan ilişkin ateş ile olan ilişki gibi olsun.Çok uzaklaşırsan ateşten istifade edemezsin.Çok yaklaşırsan seni yakar.İkisi arasında bir denge de dur."

Sanırım bu sözün üzerine yorum yapmak yerine kafa yormak daha gerçekçi geliyor bana.