1460 yılında Anadolu Beylerbeyi olan İshak Paşa, güçlü bir maliyeci olarak Fatih Sultan Mehmed'in dikkatini çekmiş ve sür'atle memuriyet kademelerinde yükselerek 1466 yılında vezaret payesi alarak İshak Paşa, Divan üyesi olmuştur. Sadrazam Rum Mehmed Paşa'nın azledilmesinden sonra da 1469 yılında Fatih Sultan Mehmed'e sadrazam olmuştur.

İşte bu dönemde İshak Paşa, cami- türbehamam- kervansaray- çeşme- su isale hattı ve dükkanlardan oluşan geniş tesislerini İnegöl'de inşa ettirmiştir. Bunun yanı sıra İshak Paşa, o zamana kadar -tamamen- ziraat ve hayvancılığa dayalı olan İnegöl ekonomisini, ticaret ve sanata yönlendirmiştir.

Bunu sağlamak için de azatlılarından oluşan ve kendilerine Ehl-i Vezaif veya İshak Paşa Cemaati denen, bir tüccar ve sanatkar topluluğunu, tesis eylediği, bu külliye çevresine yerleştirmiştir. Böylece İnegöl'de yeni bir oluşum başlamış; hem kültürel hayat ve hem de sosyal hayatta önemli değişiklikler olmuştur. Yerleşim alanı bakımından İnegöl-Cuma Mahallesi'ne bir de kervansaray ve dükkanlardan oluşan yeni bir ünite eklenmiştir.

Görüldüğü üzere İshak Paşa'nın yaptığı bu imar faaliyeti, İnegöl'ün gelişmesinde üçüncü aşamayı teşkil etmektedir.

Dördüncü aşamaya gelince, bunu da yine Fatih devrinin ünlü devlet adamlarından Hamza Bey'in oğlu Derviş Mehmed Bey sağlamıştır.

Şöyle ki: Bu zat da Diğrihi Çayırı/İrmiyaz adı verilen atış-alanı çevresine, yeni bir yerleşim alanı kurmuş ve aslen Antakya'lı olan K?sım Efendi'ye, burada bir zaviye inşa edilmesini sağlamıştır ki bu yerleşim alanı, daha sonra, Yenice Mahallesi olarak anılacaktır.

Derviş Mehmed Bey'in önderliğinde kurulan Yenice Mahallesi, K?sım Efendi'nin de manevi nüfuzuyla, kısa zamanda gelişmiştir. İlk yıllarda mücavir-köy statüsünde bir yerleşim alanı iken nüfusu, süratle artarak, mahalle hüviyetini kazanmıştır.

Diğer mahallelerde olduğu gibi Yenice Mahallesi'nin de müstakil mezarlığı kurulmuştur. Cuma Mahallesi ile Yenice Mahallesi arasında yer alan ticari bölge ise farklı bir tarzda gelişmiştir.

Şöyle ki: Bu bölgeye ticari faaliyetler ile ilgili olarak dükkanlarhanlar-kervansaraylar-tabakhaneler ve pazar yeri gibi tesisler, kurulmuştur. Unutulmamalıdır ki, günümüzde İnegöl'ün en lüks işyerlerini sinesinde barındıran Uzun-sokak, o yıllarda Tabakhane Deresi'dir.

Cami, mescid veya zaviye çevresinde oluşan İnegöl Kasabası, uzun yıllar, bu üç mahalle ve bir ticaret bölgesinden ibaret kalmıştır.Halk arasında "93 Muharebesi" olarak nitelenen 1876-1877 Türk- Rus Savaşı, büyük kitleleri göçe mecbur eylemiştir.

Bunun tabii sonucu olarak Balkanlardan ve Kafkaslardan gelen büyük göçler ile İnegöl'ün sosyal yapısı, yeni baştan dizayn edilmiş ve yöreye, çok miktarda göçmen yerleştirilmiştir.

Bu arada İnegöl-Kasaba merkezinde sırasıyla: Osmaniye, Hamidiye, Burhaniye, Orhaniye, Mahmudiye, Süleymaniye mahalleleri kurulmuştur. Daha sonraki yıllarda bu mahallelere, Kemal Paşa, Turgut Alp, Mesudiye, Huzur, Akhisar ve Alanyurt mahalleleri de ilave edilerek eski üç mahalle ile birlikte 26 mahalle olmuştur.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR