Otobüs ile acele bir yere yetişmemiz gerekiyor. Artık yolda kaybedebileceğimiz son dakikalar. İşte beklediğimiz otobüs geldi. Yetişeceğimizi düşünerek biniyoruz. Elimizdeki kartı okutuyoruz ve "YETERSİZ BAKİYE!" diye bir ses. Geniş zamanda kartı kontrol etmeyip gevşek davranmamızın bedelini, varmak istediğimiz yere ulaşamamak ile ödüyoruz.

Market alışverişi yapıyoruz. Aylık alışverişi sepete doldurduk. Kasaya geldik. Ödeme için banka kartını çıkardık. Kasiyerden yine o ses "YETERSİZ BAKİYE". Ürünleri geri mi koymalı, sıradakilerin bakışlarından mı kaçmalı. Hesabın kontrol edilmemesinin bedelini bu mahcubiyet ile atlatmış olduk.

Sakin zamanlarda kontrol edemediğimiz tüm detaylar, acele zamanlarda bizleri yarı yolda bırakmaya mahkumdur. Günün sonunda, temel "İHTİYAÇLARIMIZI" kontrol etmeyi öğrensek, bizi çoğu sıkıntılardan kurtaracaktır.

Şimdi manzarayı biraz değiştirelim.

En çetin hesapların görüldüğü mizana geldik. Akşamları kontrolleri gerçekleştiremediğimiz için ne olacağı ile ilgili çok fikrimiz yok. Hesap defteri verildi. Hayatımız film şeridi gibi önümüze serildi. Geri dönüş yok. Hesaba sevap yüklemek yok. Ya o sesi duyarsak; " YETERSİZ BAKİYE" veya "YETERSİZ SEVAP"!

Hz. Ömer (radıyAllahu anh): "Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz. En büyük arz (Allah Teala'nın huzuruna çıkarılıp O'na arz edileceğiniz gün) için (Salih ve güzel amellerle) süsleniniz! Şüphesiz dünyadayken nefsini hesaba çeken kimse için kıyamet günündeki hesap hafif olacaktır." (1) buyurarak adeta bakiyemizi kontrol etmemizi tavsiye etmektedir. Kendimizi hesaba çekmeliyiz.

Nasıl ki işletmeler her akşam kasa sayımı yapıyorlar, kasalarını kontrol ediyorlar; bizlerde her akşam günün bakiyesini kontrol etmeliyiz. Eksik olan nedir? Neyi çoğaltmalıyız ve de neyi azaltmalıyız? Bu kontrolleri yaparak yaşayabilsek kıyamet hesabımızın daha kolay geçmesi beklenilebilir.

Yarının planlarını yapmalıyız. Rabbimiz kitabında bizlere hitaben: "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (2) buyuruyor. Her gün yeni bir yarın öncesi ise her gün yarının planlamasını yapmalıyız. Her günümüzü son günümüz gibi yaşamalıyız.

Sahi bugün son günümüz olsa ne yapardık?

Rabbimiz bize son günümüzü de hatırlatıyor: "Herhangi birinize ölüm gelip de, "Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın." (3).

Şimdi hala hayatta iken neyi bekliyoruz?

Rabbim, hesabı kolay geçenlerden olacak amellerimizi artırsın, hesabı çetin olan amellerden bizleri muhafaza eylesin. Kardeşlik hukuku gereği birbirimize, bu mücadelede yardım etmeyi bizlere nasip etsin. Amin.

Allah'ın (cc) kulu, Ümmet-i Muhammed'den, kardeşiniz İlyas...

1. Tirmizi, Kıyamet, 25

2. Haşr suresi 18. Ayet.

3. Münafikun suresi 10. Ayet.