İnegölspor'un durumu kabak tadı vermeye başladı. Ne ligde ne de kupada oyun anlamında da skor anlamında da istediklerini alamıyor Bordo Beyazlılar.

Dün de yine böyle bir maç oynandı. İlk yarısını bırakıp; yakındaki bir halı sahadaki maçı mı izlesek acaba dedik bir ara. Bu kadar ruhsuz, kötü, anlamsız bir oyun olamazdı. Bunu her iki takım adına da söylüyorum.

Sancaktepe takımı 2.Lig Kırmızı Grup'ta çok rahat orta sıralara oynayabilecek kapasitede bir takım. Dün özellikle ikinci yarıdaki oyunla galibiyeti fazlasıyla hak etti.

2.yarıda iki takım adına da olumlu bir oyun vardı diyebilirim fakat bu durum bizim adımıza galibiyete yetmedi. Sancaktepe takımı 2 nefis gol attı ve gruptaki ilk galibiyetini elde etti.

İnegölspor ise Mahmut'un penaltısını gole çevirseydi belki daha farklı bir skor da elde edebilirdi. Şunu da sormak gerekiyor. Penaltıyı neden Mahmut attı? Emrah, Oğuz değil de neden Mahmut?

İnegölspor'un sol bekini es geçmeyeyim bu maçta. Bu kadar çok konuşup, herkese akıl vermeye çalışıp; sahada hiçbir şey yapmayan, üretmeyen başka bir sol bek gelmiş midir İnegöl'e? Recep, zaten bir işe yaramıyorsun; bari başkasının işine karışma.

Son söz İsmail Güldüren'e. Ben Güldüren ile yola devam edilmesi gerektiğini defaatle dile getirdim. Ama Trabzon 1461 maçı Güldüren'in son maçı olursa şaşırmam.

Bu aynı zamanda İsmail Güldüren'in teknik direktörlük kariyerinin de erkenden bitmesi anlamına da gelebilir. Trabzon maçı o derece öneme bindi; onun için de İnegölspor için de.