Beylik Hanı İnegöl'ün çok beklediği bir projeydi.

Yangının ardından İnegöl'e gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, daha büyükşehire bağlanmadan 'Biz yaparız, 1 senede de tamamlarız' demişti.

4 yılda ancak tamamlanabildi.

Gittiği her yerde bol vaat veren Altepe, 4 yıl sonra tamamlanmış olsa da açılışına yetişemedi Beylik Hanının.

Açıkçası çok hoş, çok özel bir yapı oldu.

Kızdığımız çok zamanlar olmuştur ama bu projeyi İnegöl'e kazandıran Recep Altepe'ye teşekkür etmeliyiz.

Açılışı her ne kadar Alinur Aktaş'a nasip olsa da...

İnegöl'ün bu tür tarihi yapıları koruyabilecek bir anlayışa ihtiyacı var.

Eskisinden daha da güzel hem de orijinal haliyle ayağa kaldırılmış bir yapı artık o han...

Mahalle Konakları ile bir nebze bu tür yapılar ayağa kaldırılıyor ama oraları da farklı kesimlere eğitim amaçlı tahsis ediyorlar.

Kent Müzesi de bunun güzel bir örneği.

Herkesin istifade edebildiği, eski Belediye binasının kullanıldığı bir yapı...

Eski Tekel binası da aynı şekilde. Bugün sanatsal ve kültürel çalışmalara ev sahipliği yapıyor.

İnegöl git gide betonlaşıyor. Hem yeşili korumalı hem de bu tür eski binaların ömrünü restorasyonlarla uzatmalıyız.

Türkiye'nin her yeri betonarme binalarla dolu. Özel olan ahşap ve eski binalar. Neden Safranbolu diyoruz. Çünkü o tarihi korudukları için.

Özel olan yeşilin varlığı ve güzelliği. Sağlığımızın yanında kent estetiği açısından da önemli.

Alper Taban'ın başkanlığında İnegöl'ün üzerinde durabileceği kent estetiği açısından 2 öncelik olmalı.

Birincisi kışın zehir soluduğumuz İnegöl'ün nefes almasına bir nebze yardımcı olacak yeşilin arttırılması.

Bu aynı zamanda kenti daha da güzelleştirecektir.

İkincisi eski binaların yıkılıp beton haline gelmesinden ziyade varlığını koruyup; onları sağlamlaştırmaktır.

Her binanın yıkımının önüne geçemezsiniz tabii. Ama bazı bölgelerde özellikle Cuma mahallesinde bu tür binaların restorasyonu ve kente kazandırılması sağlanabilir.