Çünkü okuyorum. Sizde durum nasıldır bilmiyorum ama ben de denge ve disiplin sorunu var galiba. Okumaya ağırlık verince yazma işleri geri kalıyor. Dergi okuyunca gazete ve kitaptan kopuyorum. Kitaba dalınca gazetenin ön sayfası yeterli oluyor. Kitaba dalınca yazasım bile gelmiyor. Hatta okumakla görevli olduğum öğrencilerin sınavlarını okumak bile ertelenebiliyor.

Kitap fuarının son günü, dakika seksen dokuz, X-Ray cihazından geçerek kırmız halılarla döşenmiş Bursa Kitap Fuarına giriş yaptım kadim dostumla. Yanlışlıkla üniversite test kitaplarının reyonlarına doğru bir iki adım atmıştık ki hızla geri dönüp kitaphaneye girdik.

Stantları bir cami cemaati usulüyle güzergah belirledik. Hemen sağdan sağdan ilerliyordun. Bunca yıldır gelip gideriz, kimin nerede olduğu artık biliyorduk. "Nesil Yayınlarını" her vakit beğenirim. Ali Erkan Kavaklı Hocamızı soruyorum. "Geldi mi?" "Dün buradaydı."

Severim Ali Erkan Hocayı. Vatana, millete, hayırlı bir yazar ve eğitimci. Hem onca konferans ver, onca kitap yaz, onca derse gir... Vazifelerinin vakitlerinden çok fazla olduğunu ispatlayan bir yürek Ali Erkan Kavaklı...

Kitap okumaya ara verdiğin kısa zamanlardan sonra onun eserleriyle hız alırım. Çok hoşuma gider yazdıkları. Sanki ben yazmışım gibi hissederim. Bilge Öğretmen, Gülen Öğretmen, Kader Kapımı Çaldı gibi eserleri bizim gibi edebiyat öğretmenleri başta olmak üzere tüm eğitimcilere büyük katkı sağlayacağını düşünürüm.

Hint filmlerini yeni keşfeden bazı eğitimcilerden duyuyorum: Gökteki Yıldızlar /Her Çocuk Özeldir veya Black/siyah gibi filmler kadar etki edecektir. Hatta daha yakındır bize... Mafya Serisi gibi roman dizeleri de çok hoşuma gitmişti. Neyse takılmayayım şimdi bunlara.

Kitap fuarında onun yeni bir eserini gördüm. "Mahşer" isminde bir romandı. İki isim yazıyordu kapağında. Şaşırdım ilkin. Bir roman, iki yazar. Ancak kitabın ortalarına geldiğimde anladım ki. "Hayatım roman" denilecek birini dinlemiş olmalıydı Ali Hoca.

Daha önce İnegöl'e gelip özel konuşmalarımızda ve öğrencilerime yaptığı sohbetlerde romanlarını nasıl yazdığını beyan etmişti. Dikkate alınacak bir hayatı dinlemişti demek ki?

Etkili be edebi eser olan romanın kurmaca olduğunu ve kurgulanabilecek noktaları bulunduğunu bilmemiz lazım. Herkesin hoşuna gitmeyebilir ancak bu hayat, roman olacak kalitedeymiş hakikaten. Üstat kurmaca kısımlarında kendi kültüründen katılım sağlamış tabii. Ancak sıkıntılara sabredişi, değişim sürecini, iç konuşmalarını, rüyasında mahşer yerini görmesi ve hayatının geri kalan kısmının derin bir sorumluluk içinde geçirmesi... Roman kahramanının geldiği ruh olgunluğu göstermesi bakımından güzeldi.

Ancak romanda "kusur" sayılabilecek noktalar da vardı kanımca. Küçük bir çocuğun derin düşünmesi her zaman beni rahatsız eder. Zira yazar kendi kültürünü sıkıştırmış olur düşüncem ağır basıyor. Olayın doğallığını yakalamak çok önemlidir. Romantik bir ruhum olsa da realizmden hoşlanıyorum demek ki.

Dedik ya ruh yakınlığı olduğum bir yazar Ali Hocam. Yazmayacağım dedim ama bunu da yazmadan size ulaştıramam değil mi? Okuyorum... Ruhum, sınırsız boyutlara kanat çırpıyor okuyunca. Eski günlerimi de hatırladım bu gün...

Yatmadan önce okudum biraz, okulda koridorlarda, merdivenden inerken, kantinde çay içerken, arabada birini beklerken, sınav yaparken okumadan edemiyor insan. Bu okumalar benim hiçbir işimi engellemiyor. Her şeyi birlikte yapabiliyorum.

Sabah namazdan sonra bankamatikten para çekmeye giderken bitirmeye niyetlendiğim Mahşer ismindeki kitap elimdeydi. İnegöl'ün geniş kaldırımlarda ilerliyordum. Camiden dağılan ve yürüyüşüne çıkan insanların sıradan bakışları eşliğinde okudun onca satırı.

Kitap bitti. Mahşer'i, Eda ile görücü usulü ile evlendirdik, iki çocuk sahibi yaptık ve lüks bir lokantada yemekteyken bıraktık. Geçmişte yaşadıklarını; parasız kaldığı, çokça dayak yediği, sıkıntılı günleri evlatlarına anlatırken yazarımız da yandaki masada onları dinliyordu.

Fuarda "Ömer Faruk Sönmez'in 'Hamza' isimli kitabı İmam Hatipliler çok alıyor" deyince tezgahtar kardeşimiz, alıp okumak vacip oldu. Şimdi bu vacibi ifa ediyoruz. Harika...