YAŞLANAN KENTİMİZ VE TÜKENEN YOLLAR-2
Bayramda dayımın elini öpmek için Orhaniye Mahallesi'ne gittim. Dayım Çinili Camii'nin karşısındaki sokakta oturuyor. Bu sokaktan dayımın evine ulaşmak hiç de kolay olmadı. Daracık sokaklar. İki arabanın yan yana geçmesi mümkün değil. Sokak sakinleri arabalarını nereye bırakıyorlar merak ettim. Bayram ziyareti sebebiyle karşılıklı gelen arabalar yolu sürekli tıkıyordu. Dün de yazdım. Sıkışan yolda şu soruları sordum kendime: "Bu sokak ne zaman yapıldı? Nasıl yapıldı? Bu genişlikte daracık yolu çizenler, hangi düşünceyle çizdiler? Neden bu kenti yönetenler, geleceği düşünerek hizmet üretmemişler?"
Maalesef 2000 yılı öncesi yapılan bir çok cadde ve sokağımız bu durumda. Kentimiz yaşlanıyor, sokaklarımız tükeniyor, şehir içinde yaşam iyice sıkıştırıyor.
Pazaryeri ve çarşılarımız da da aynı tablo var. Daha önce yazmıştım. Yine paylaşayım:
Pazartesi pazaryerine gittim bu hafta. Aracıyla giden için park yeri sorunu had safhada. 15 dakikalık pazaryeri alışverişi için 30 dakikam park yeri aramakla geçti. Bu arada sürekli sıkışan trafiğin ortasında kalmak ayrı bir çile.
İlk kurulduğu yıllar açısından bu sorunlar gözükmüyordu. Ancak geldiğimiz noktada Pazartesi Pazaryeri için yollar ve alanlar tükenmiş gözüküyor.
Kesinlikle bu alana el atılması gerekiyor. Nüfus arttı. Araçlar arttı. Sanayi trafiği yoğun. Pazar esnafının aracı gereci orada. Böyle olunca da insan ve araç trafiği kilitleniyor. Bu bölge için otoparklı, kapalı, modern bir pazara acil ihtiyaç var.
TRAFİK EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ
Aslında bu sorun sadece Pazaryerinde yaşanmıyor. İnegöl merkezde her geçen gün trafik sorunu kendini hissettirmeye başladı. Çünkü İnegöl merkez doldu. Eski İnegöl artan nüfusu ve araç gereci kaldırmıyor artık. İnegöl Belediyesi müsait olan alanlarda otopark üretmeye çalışsa da, bir türlü çözüm bulamadığımız trafik bilinçsizliğimiz sonucunda, şehri ve yolları tıkamaya devam ediyoruz.
Kentsel dönüşüm olmadıkça da yetmeyen dar caddelere mahkumiyetimiz devam edecek gözüküyor. Bu şehri Yeni İnegöllere taşımadığımız müddetçe de trafik sorunu başta olmak üzere, bir çok fiziki şart, İnegöllünün başını ağrıtacak gözüküyor.
TRAFİK MASTER PLANINA NE OLDU?
Daha önce gazetemize manşet oldu. Trafik master planı hazırlandı ancak uygulanmadı.
2012 yılının Ekim ayında, İnegöl Belediyesi'nin Trafik Master Planı çerçevesinde yapmayı planladığı çalışmalar için gerçekleştirilen toplantıda konuşan Şehir Plancısı Mehmet Aslantürk, bir takım verilerle bu soruna dikkat çekmişti.
O verilerde ortaya çıkan tabloya göre; Nuri Doğrul, Atatürk Bulvarı, Hastane, Kasım Efendi Caddeleri üzerinde yoğunlaşan bir trafik söz konusu. Geçmişte tek yön çalışmaları ile kısmi çözümler üretilmeye çalışıldı.
Ancak bu tek yön çalışmaları, parça parça yapıldığı için bütün halinde sorun olan trafiğe ilaç olamadı.O tarihte denilmişti ki; "İnegöl'de tek yöne çalışması doğru değil. Önerimiz Atatürk Caddesi'nin çift yön olmasıdır. Zor bir durum gibi görünüyor ama bunu yapmalıyız"
BUSKİ'NİN ALTYAPI ÇALIŞMASI BEKLENİYOR
Başkan Aktaş'ın verdiği bilgiye göre;"Atatürk Bulvarı'nın çift yön olması söz konusu olduğu gibi, beraberinde belediye kavşağında da bazı düzenlemeler olacak. Bunun için de BUSKİ'nin altyapı çalışması bekleniyor."
Hülasa; "Büyükşehir işini yapmadıkça da bu konu erteleniyor. Kısa vadede bir çözüm ufukta görünmüyor. Bu yolları bu trafiği çekmeye devam edeceğiz.Mevcut imkanlarla mevcut yolları genişletmemiz veya açmamız mümkün gözükmüyor. Biliyorum elbette; bu iş öyle basit değil. Büyük kentsel dönüşüm isteyen büyük bir iş bu.
BÜYÜK İŞLER BEKLİYORUZ
İnsan bu noktada sormadan edemiyor; Büyükşehir İnegöl'de büyük işler yapmayacaksa, Büyükşehir'e bağlanmış olmamızın İnegöl'e zarardan başka ne faydası var?
Biz Büyükşehir'den salata yapma, ceviz silkme makinesi istemiyoruz. Bizim Belediyemiz bu hizmetlerin alasını yapıyor.
İnegöl'ün altyapısı yenilenmedikçe ve Kentsel dönüşümü sağlanmadıkça Büyükşehir'in İnegöl'deki her hizmeti küçük kalacaktır. İnegöl halkı; "Gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz" noktasına gelmiş bulunuyor, bunu iyi bilesiniz.
